İmpossible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmpossible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmpossible

İmpossible Türkçe anlamı: mümkün olmayan, imkansız

1. It’s impossible to fly without wings. (Kanat olmadan uçmak imkansızdır.)
2. Winning the lottery twice in a row is impossible. (İki kez üst üste piyangoyu kazanmak imkansızdır.)
3. It’s impossible to turn back time. (Zamanı geri çevirmek imkansızdır.)
4. Climbing that mountain without proper gear is impossible. (Uygun ekipman olmadan o dağı tırmanmak imkansızdır.)
5. It’s impossible to please everyone. (Herkesi memnun etmek imkansızdır.)
6. Creating a perpetual motion machine is impossible due to the laws of thermodynamics. (Sonsuz hareket makinesi yaratmak, termodinamiğin yasaları nedeniyle imkansızdır.)
7. It’s impossible to fully understand the complexity of the human brain. (İnsan beyninin karmaşıklığını tam olarak anlamak imkansızdır.)
8. Finding a completely frictionless surface is impossible. (Tamamen sürtünmesiz bir yüzey bulmak imkansızdır.)
9. It’s impossible to predict the future with absolute certainty. (Geleceği mutlak bir kesinlikle öngörmek imkansızdır.)
10. Running faster than the speed of light is impossible according to the laws of physics. (Fizik yasalarına göre ışık hızından daha hızlı koşmak imkansızdır.)
11. It’s impossible to please some people no matter what you do. (Bazı insanları memnun etmek ne yaparsanız yapın imkansızdır.)
12. Dividing by zero is impossible and undefined. (Sıfıra bölme işlemi imkansız ve tanımsızdır.)
13. It’s impossible to travel through time like in the movies. (Filmlerdeki gibi zamanda yolculuk yapmak imkansızdır.)
14. Achieving world peace may seem impossible, but it’s something we should strive for. (Dünya barışını sağlamak imkansız gibi görünebilir, ancak bunun için çaba göstermeliyiz.)
15. It’s impossible to please yourself if you don’t accept who you are. (Kendinizi kabul etmezseniz kendinizi memnun etmek imkansızdır.)
16. Building a perpetual motion machine violates the laws of physics, so it’s impossible. (Sonsuz hareket makinesi inşa etmek fizik yasalarına aykırı olduğu için imkansızdır.)
17. It’s impossible to know everything, but we should strive to learn as much as we can. (Her şeyi bilmek imkansızdır, ancak öğrenmek için çaba göstermeliyiz.)
18. Trying to please everyone is impossible and will only lead to disappointment. (Herkesi memnun etmeye çalışmak imkansızdır ve sadece hayal kırıklığına neden olur.)
19. It’s impossible to change the past, but we can learn from it and

try to make a better future. (Geçmişi değiştirmek imkansızdır, ancak ondan ders alabilir ve daha iyi bir gelecek için çaba gösterebiliriz.)
20. It’s impossible to please everyone, so it’s important to focus on what truly matters to you. (Herkesi memnun etmek imkansızdır, bu yüzden gerçekten önemli olan şeye odaklanmak önemlidir.)