İmplicitly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmplicitly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Implicitly Nedir?

Implicitly, İngilizce bir kelime olup, Türkçe’de “örtülü olarak” veya “açıkça belirtilmeksizin” anlamlarına gelmektedir.

Örnek Cümleler:

  1. She implicitly trusted her best friend with all her secrets. (O, en yakın arkadaşına bütün sırlarını örtülü olarak güveniyordu.)
  2. The movie implicitly showed the political situation of the country. (Film, ülkenin politik durumunu açıkça belirtmeden gösterdi.)
  3. His implicit behavior caused a lot of misunderstandings. (Onun örtülü davranışları birçok yanlış anlaşılmaya sebep oldu.)
  4. She implicitly agreed to the terms and conditions of the contract. (O, sözleşmenin şartlarına örtülü olarak kabul etti.)
  5. The teacher’s implicit instructions confused the students. (Öğretmenin açıkça belirtilmeksizin verdiği talimatlar öğrencileri kafalandırdı.)
  6. The message was implicitly understood by everyone in the room. (Mesaj, odadaki herkes tarafından örtülü olarak anlaşıldı.)
  7. The company’s implicitly discriminatory policies caused outrage among employees. (Şirketin örtülü olarak ayrımcı politikaları, çalışanlar arasında öfke yarattı.)
  8. His implicit criticism of her work was not appreciated. (Onun işine örtülü eleştirisi takdir edilmedi.)
  9. The article implicitly suggested that the company was guilty of fraud. (Makale, şirketin dolandırıcılık suçu işlediğini açıkça belirtmeden önerdi.)
  10. Her implicit request for help was not ignored by her friend. (Onun örtülü yardım çağrısı arkadaşı tarafından görmezden gelinmedi.)
  11. The implicit message of the advertisement was that the product would make you happy. (Reklamın örtülü mesajı, ürünün sizi mutlu edeceği idi.)
  12. He implicitly confirmed that he was the one who stole the money. (O, örtülü olarak parası çalan kişinin kendisi olduğunu onayladı.)
  13. The company’s implicitly sexist policies caused a lot of controversy. (Şirketin örtülü olarak cinsiyetçi politikaları çok tartışıldı.)
  14. The implicit meaning of the poem was open to interpretation. (Şiirin örtülü anlamı yoruma açıktı.)
  15. She implicitly asked for his forgiveness with a sad look on her face. (O, yüzünde üzgün bir ifade ile örtülü olarak onun affını istedi.)
  16. The author’s implicit message was that money cannot buy happiness. (Yazarın örtülü mesajı, paranın mutluluğu satın alamayacağıydı.)
  17. The film’s implicit message was that love can conquer all. (Filmin örtülü mesajı, aşkın her şeyi yenebileceğiydi.)
  18. The implicit meaning of

the gesture was lost on the foreigner. (Gestein örtülü anlamı yabancıya anlaşılmadı.)
19. The politician’s speech was implicitly critical of his opponent. (Politikacının konuşması, örtülü olarak rakibini eleştirdi.)

  1. The artist’s work implicitly commented on society’s obsession with consumerism. (Sanatçının eseri, örtülü olarak toplumun tüketim kültüne olan takıntısına yorum yaptı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.