İmmense İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Immense
İmmense, “muazzam” veya “çok büyük” anlamına gelir. Aşağıda İngilizce cümle içinde kullanılan 20 örnek cümle verilmiştir:
-
The universe is immense, and we still have much to explore.
(Tanrı’nın evreni çok büyük, keşfedilecek daha çok şeyimiz var.) -
The immense mountain range loomed over the horizon.
(Muazzam dağ silsilesi ufukta belirdi.) -
The immense amount of data collected was difficult to analyze.
(Toplama veri miktarı muazzamdı ve analiz etmek zordu.) -
The athlete had an immense amount of strength and endurance.
(Sporcu, muazzam bir güce ve dayanıklılığa sahipti.) -
The immense crowd gathered for the music festival.
(Müzik festivali için muazzam bir kalabalık toplandı.) -
The immense pressure of the job was overwhelming.
(İşin muazzam baskısı eziciydi.) -
The immense popularity of the book led to a movie adaptation.
(Kitabın muazzam popülaritesi bir film uyarlamasına yol açtı.) -
The immense size of the elephant was impressive.
(Filin muazzam boyutu etkileyiciydi.) -
The immense amount of time and effort put into the project paid off.
(Proje için harcanan muazzam zaman ve çaba meyvesini verdi.) -
The immense talent of the young musician was recognized by industry professionals.
(Genç müzisyenin muazzam yeteneği endüstri profesyonelleri tarafından tanındı.) -
The immense waves of the ocean were intimidating.
(Denizin muazzam dalgaları ürkütücüydü.) -
The immense wealth of the businessman was the envy of many.
(İş adamının muazzam zenginliği birçok kişinin imrenisiydi.) -
The immense complexity of the project required a team of experts.
(Projenin muazzam karmaşıklığı uzman bir ekip gerektirdi.) -
The immense impact of the pandemic on the global economy was unprecedented.
(Pandeminin küresel ekonomi üzerindeki muazzam etkisi eşi benzeri görülmemişti.) -
The immense beauty of the sunset was breathtaking.
(Güneşin batışının muazzam güzelliği nefes kesiciydi.) -
The immense roar of the lion echoed through the safari park.
(Aslanın muazzam kükremesi safari parkına yankılandı.) -
The immense potential of renewable energy sources is being explored.
(Yenilenebilir enerji kaynaklarının muazzam potansiyeli araştırılıyor.) -
The immense resources of the company allowed them to expand globally.
(Şirketin muazzam kaynakları küresel olarak genişlemelerine izin verdi.) -
The immense challenge of climbing Mount Everest was not for the faint of heart.
(Mount Everest’i tırmanmanın muazzam zorluğu, korkaklar için değil.) -
The immense gratitude felt by the rescue team
after saving the hikers was overwhelming.
(Yürüyüşçüleri kurtardıktan sonra hissedilen muazzam minnettarlık eziciydi.)
Hemen Yorum Yaz