Horrify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Horrify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Horrify Nedir?

Horrify, korkutmak, ürkütmek veya dehşete düşürmek anlamlarına gelen bir fiildir.

Örnek Cümleler:

1. My sister’s story about the haunted house completely horrified me.

   (Kız kardeşimin hayaletli evle ilgili hikayesi beni tamamen dehşete düşürdü.)

2. The thought of losing my child horrifies me.

   (Çocuğumu kaybetme düşüncesi beni korkutuyor.)

3. The sight of the accident scene horrified the witnesses.

   (Kaza yerinin görüntüsü şahitleri ürküttü.)

4. The idea of being trapped in a small, enclosed space horrifies me.

   (Küçük ve kapalı bir alanda tıkılıp kalmak fikri beni dehşete düşürüyor.)

5. The graphic images in the horror movie horrified me.

   (Korku filmindeki grafik görüntüler beni korkuttu.)

6. The thought of being buried alive horrifies many people.

   (Diri diri gömülmek düşüncesi birçok insanı dehşete düşürür.)

7. The gruesome details of the murder case horrified the jury.

   (Cinayet davasının iğrenç detayları jüriyi ürküttü.)

8. The idea of being stranded in the middle of the ocean horrifies me.

   (Ortada kalmış bir şekilde denizin ortasında kalma fikri beni korkutuyor.)

9. The sound of the thunderstorm horrified my dog.

   (Gök gürültüsü köpeğimi ürküttü.)

10. The sight of the creepy clown horrified the children at the birthday party.

    (Tuhaf palyaçonun görüntüsü doğum günü partisindeki çocukları ürküttü.)

11. The idea of being kidnapped and held for ransom horrifies me.

    (Kaçırılıp fidye için tutulma fikri beni korkutuyor.)

12. The thought of someone watching me through the window horrifies me.

    (Pencereden bana bakan birinin olması düşüncesi beni korkutuyor.)

13. The idea of

    being buried in an avalanche horrifies skiers and snowboarders.

    (Bir çığ altında gömülme fikri kayakçıları ve snowboardçuları ürkütür.)

14. The sight of the mangled car wreck horrified the emergency responders.

    (Parçalanmış araba enkazının görüntüsü acil müdahale ekiplerini ürküttü.)

15. The idea of being trapped in a burning building horrifies many people.

    (Yanan bir binada sıkışıp kalmak fikri birçok insanı ürkütür.)

16. The sound of the creaking door in the old, abandoned house horrified the teenagers.

    (Eski ve terk edilmiş evdeki gıcırdayan kapı sesi gençleri ürküttü.)

17. The thought of contracting a deadly virus horrifies many people.

    (Ölümcül bir virüs kapma düşüncesi birçok insanı ürkütür.)

18. The sight of the dead body in the crime scene horrified the detectives.

    (Suç mahallindeki ölü bedenin görüntüsü dedektifleri ürküttü.)

19. The idea of being lost in a dense forest horrifies hikers.

    (Yoğun bir ormanda kaybolmak fikri yürüyüşçüleri ürkütür.)

20. The sound of the howling wind and pounding rain horrified the camping family.

    (Uğuldayan rüzgar ve sağanak yağmur sesi kamplama ailesini ürküttü.)