Hitch-Hike İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hitch-Hike İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hitch-Hike Nedir?

Hitch-hike, Türkçe karşılığıyla otostop çekmek, yolda yürüyen veya araba kullanmakta olan insanların, bir yerden diğer bir yere gitmek için başka bir araca ücretsiz binme isteğidir.

Örnek Cümleler:

1. I hitch-hiked all the way to California last summer. (Geçen yaz, California’ya kadar otostop çekerek gittim.)
2. She decided to hitch-hike to the next town instead of taking the bus. (Otomobil yerine, bir sonraki kasabaya otostop yapmaya karar verdi.)
3. He didn’t have any money for a taxi, so he had to hitch-hike home. (Taksi için hiçbir parası yoktu, bu yüzden evine otostop çekmek zorunda kaldı.)
4. I met some interesting people while hitch-hiking through Europe. (Avrupa’yı otostopla geçerken ilginç insanlarla tanıştım.)
5. She always carries a sign when hitch-hiking to let people know where she’s headed. (Yolculuk yaptığı yere insanların gitmesine izin vermek için her zaman bir işaret taşır.)
6. Hitch-hiking can be dangerous, so you should always be cautious. (Otomobil yolculuğu tehlikeli olabilir, bu yüzden her zaman dikkatli olmalısınız.)
7. He has hitch-hiked across the country twice. (Ülke genelinde iki kez otostop çekti.)
8. She was worried about hitch-hiking alone, so she brought a friend with her. (Yalnız otostop çekmekten endişe ettiği için arkadaşını yanına aldı.)
9. We hitch-hiked to the festival and had a great time. (Festivale otostopla gittik ve harika vakit geçirdik.)
10. He hitch-hiked his way to the top of the mountain. (Dağın zirvesine otostop çekerek ulaştı.)
11. Hitch-hiking is a common way to travel in some parts of the world. (Dünyanın bazı bölgelerinde seyahat etmenin yaygın bir yolu otostop çekmektir.)
12. I would never hitch-hike alone at night. (Gece yalnız otostop yapmam.)
13. She got lost while hitch-hiking and had to ask for directions. (Otostop çekerken kayboldu ve yön sormak zorunda kaldı.)
14. We hitch-hiked to the beach and spent the whole day there. (Plaja otostopla gittik ve orada tüm gün geçirdik.)
15. He hitch-hiked to the concert and arrived just in time. (Konsere otostopla gitti ve tam zamanında geldi.)
16. Hitch-hiking is a great way to meet new people and see new places. (Yeni insanlarla tanışmanın ve yeni yerler görmek için harika bir yol otostop çekmektir.)
17. She always brings snacks and water when hitch-hiking in case she gets stranded. (Yolculuğu sırasında mahsur kalı

p diye yanında atıştırmalık ve su taşır, şayet yolda kalırsa.)
18. Hitch-hiking is not allowed on some highways and busy roads. (Bazı otoyollar ve yoğun yollarda otostop yapmak yasaktır.)

19. He had a great adventure hitch-hiking across the country. (Ülke genelinde otostop yaparak harika bir macera yaşadı.)
20. She met her husband while hitch-hiking in Europe. (Avrupa’da otostop çekerken kocasıyla tanıştı.)