Heartthrob İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heartthrob İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heartthrob Nedir?

Heartthrob İngilizce bir kelime olup Türkçe karşılığı “çok sevilen ve beğenilen erkek/ kadın” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. He was a heartthrob in high school. (Lisede o bir kalp çarpıntısıydı.)
  2. The actress was a heartthrob for millions of fans. (Oyuncu milyonlarca hayranı için bir kalp çarpıntısıydı.)
  3. The pop star’s good looks made him a heartthrob to many young girls. (Pop yıldızının yakışıklılığı, birçok genç kız için bir kalp çarpıntısı haline geldi.)
  4. She had a crush on the heartthrob actor. (O, kalp çarpıntısı haline gelmiş oyuncuya aşık olmuştu.)
  5. He became a heartthrob overnight after his debut film. (O, çıkış yapan filminden sonra bir gecede bir kalp çarpıntısı haline geldi.)
  6. The singer’s performance caused many hearts to flutter, making him a heartthrob. (Şarkıcının performansı birçok kalbi çarptırdı, onu bir kalp çarpıntısı yaptı.)
  7. She couldn’t resist the charm of the heartthrob actor. (O, kalp çarpıntısı haline gelmiş oyuncunun cazibesine dayanamadı.)
  8. The heartthrob’s popularity soared after the release of his latest album. (Kalp çarpıntısı haline gelen kişinin en son albümünün yayınlanmasından sonra popülaritesi yükseldi.)
  9. He was voted the most popular heartthrob of the year. (O, yılın en popüler kalp çarpıntısı seçildi.)
  10. Her heart skipped a beat when she met the heartthrob actor. (Kalp çarpıntısı haline gelmiş oyuncu ile tanıştığında, kalbi bir atlayış yaptı.)
  11. The heartthrob’s Instagram followers grew by the thousands. (Kalp çarpıntısı haline gelen kişinin Instagram takipçileri binlerce kişi arttı.)
  12. The heartthrob’s music videos were a huge hit with his fans. (Kalp çarpıntısı haline gelen kişinin müzik videoları hayranları tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı.)
  13. She felt like she was living in a dream when the heartthrob actor asked her out. (Kalp çarpıntısı haline gelmiş oyuncunun onu dışarı çıkarm

    sorunca, rüyada gibi hissetti.)

  14. The heartthrob’s concert tickets sold out within minutes. (Kalp çarpıntısı haline gelen kişinin konser biletleri dakikalar içinde tükendi.)
  15. She had posters of the heartthrob all over her bedroom walls. (Kalp çarpıntısı haline gelmiş kişinin posterleri yatak odasındaki duvarlarının her yerindeydi.)
  16. Many teenage girls considered the heartthrob their celebrity crush. (Birçok genç kız, kalp çarpıntısı haline gelen kişiyi ünlü aşkları olarak düşünüyordu.)
  17. The heartthrob’s romantic gestures melted her heart. (Kalp çarpıntısı haline gelen kişinin romantik jestleri onun kalbini eritti.)
  18. The heartthrob’s smile made her weak in the knees. (Kalp çarpıntısı haline gelen kişinin gülümsemesi onu dizlerinin bağı çözdü.)
  19. The heartthrob’s acting skills were praised by critics. (Eleştirmenler tarafından, kalp çarpıntısı haline gelen kişinin oyunculuk yetenekleri övüldü.)
  20. The heartthrob’s fashion choices influenced many young people. (Kalp çarpıntısı haline gelen kişinin moda tercihleri birçok genç kişiye örnek oldu.)
  21. She couldn’t believe she was sitting next to her heartthrob crush at the award show. (Ödül töreninde kalp çarpıntısı haline gelen kişinin yanında oturduğuna inanamıyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.