Hacı şişesi, gövdesi yuvarlak, yassı, bazen de armut biçimli, kısa boyunlu ve yayvan tabanlı kap. Üstünde, omza asmak ya da tapasını tutturmak için içinden bir zincir ya da askı geçirilen iki halkası vardır.
Hacı şişesi Batı’da ilk kez Eski Roma’da, Doğu’ da ise 7. yüzyılda Çin’de görülür. Seramik, porselen, gümüş, cam, hatta deri gibi daha dayanıksız çeşitli malzemelerden yapılmış örnekleri vardır. Bu kaplan başlangıçta yolcular yanlarında taşımış olsa da, günümüze ulaşan son derece gösterişli örnekler herhalde yalnızca süs için yapılmış ya da bazı Meissen çay ve kahve takımlarında olduğu gibi, yalnızca çok varlıklı kişilerce yolculuk sırasında kullanılmıştır. Çin’de bulunmuş, Tang hanedanı dönemine (618- 907) ait pişmiş topraktan hacı şişeleri büyük olasılıkla, geçmişi Zhou hanedanı dönemine (İÖ 1111-255/256) değin uzanan daha önceki metal örneklerin taklitleridir.
Avrupa’da da 16. yüzyılda hacı şişeleri genellikle gümüş ya da gümüş kaplama olarak ve herhalde Çin örneklerinden esinlenilerek daha çok Almanya’da Augsburg kentinde üretilmiştir. Augsburg’da genellikle yeşil renkli camdan ve altın kaplama ağızlı hacı şişeleri de yapılmıştır. En ünlü hacı şişeleri Çin’de mavi-beyaz Ming (1368-1644) porseleninden yapılanlarla, Meissen’de Johann Friedrich Böttger’in sert ve gözeneksiz seramikten ürettiği armut biçimli şişelerdir.
Hemen Yorum Yaz