Gravely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gravely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gravely Nedir?

Gravely, ciddi bir durumu veya tehlikeyi ifade etmek için kullanılan bir sıfattır. Genellikle “çok ciddi” veya “önemli” anlamlarında kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The doctor looked at me gravely and said that I needed surgery. (Doktor ciddi bir şekilde bana baktı ve ameliyat olmam gerektiğini söyledi.)
  2. She was gravely injured in the car accident. (Otomobil kazasında ciddi şekilde yaralandı.)
  3. The situation is gravely concerning and needs to be addressed immediately. (Durum ciddi şekilde endişe verici ve derhal ele alınmalıdır.)
  4. The company is facing gravely financial problems. (Şirket ciddi mali sorunlarla karşı karşıya.)
  5. The doctor’s expression turned gravely as he read the test results. (Doktor test sonuçlarını okurken ifadesi ciddi bir hal aldı.)
  6. The gravely ill patient was rushed to the emergency room. (Ciddi hastalığı olan hasta acil servise yetiştirildi.)
  7. The government is gravely concerned about the rising crime rates. (Hükümet yükselen suç oranlarından ciddi şekilde endişeli.)
  8. The team’s chances of winning are gravely diminished without their star player. (Takımın yıldız oyuncusu olmadan kazanma şansları ciddi şekilde azalmıştır.)
  9. The company’s reputation was gravely damaged after the scandal. (Skandalın ardından şirketin itibarı ciddi şekilde zarar gördü.)
  10. The politician’s gravely worded statement caused controversy. (Politikacının ciddi şekilde söylenen açıklaması tartışma yarattı.)
  11. The scientist’s findings were gravely significant for the future of medicine. (Bilim adamının bulguları tıbbın geleceği için ciddi şekilde önemliydi.)
  12. The weather forecast predicts gravely dangerous conditions on the roads. (Hava tahmini yollarda ciddi tehlikeli koşullar öngörüyor.)
  13. The coach gave the team a gravely serious talk before the game. (Koç, maçtan önce takıma ciddi şekilde konuştu.)
  14. The economic crisis is gravely affecting the lives of ordinary people. (Ekonomik kriz sıradan insanların hayatını ciddi şekilde etkiliyor.)
  15. The judge’s gravely stern voice silenced the courtroom. (Hakimin ciddi ve sert sesi mahkemeyi susturdu.)
  16. The teacher spoke gravely about the importance of studying for the final exam. (Öğretmen final sınavı için çalışmanın öneminden ciddi şekilde bahsetti.)
  17. The environmentalists warned about the gravely harmful effects of pollution. (Çevreciler kirliliğin ciddi zararlı etkileri hakkında uyardılar.)
  18. The city is gravely unprepared for the natural disaster that is predicted to occur. (Ş
  1. The city is gravely unprepared for the natural disaster that is predicted to occur. (Şehir, olması öngörülen doğal afete karşı ciddi şekilde hazırlıksız.)
  2. The soldier’s gravely serious expression revealed the danger of the mission. (Askerin ciddi ifadesi görevin tehlikesini ortaya çıkardı.)
  3. The journalist reported on the gravely concerning situation in the war-torn country. (Gazeteci, savaşın yarattığı endişe verici durum hakkında rapor verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.