Gıybet Ve İftira İle İlgili Hikaye Kısa

Bu yazımızda gıybet ve iftira ile ilgili hikaye kısa kısaca olarak bilgi aktaracağız.

Mehmet ve ailesi her akşam aile toplantısı yapardı. Yemekten sonra, günlerinin nasıl geçtiğini, birbirlerine sorarak yaşadıklarını anlatırlardı. Bu konuşmalar içinde Mehmet’in dikkatini çeken babasının nasihat ederek konuşmasıydı.

Mehmet, ailenin tek çocuğuydu. Ailesi onu çok severdi. O da ailesine bağlıydı. Onları üzmek istemez ve nasihatlerini tutmak için gayret ederdi. Bir gün akşam yemeğinden sonra babası Mehmet’e, aman oğlum sakın kimseye bir iftirada bulunma, kolay yalan söylemek de iftiradır, dedi.

Mehmet düşüncelere daldı. Kolay yalan söylemek, insanın her başı sıkıştığında olmayan bir şeyi olmuş gibi aktarmasıydı. Yalan, gerçek olmadığına göre hele ki bir kişi hakkındaysa iftira oluyordu. Bir kişinin yapmadığı bir şeye yaptı gözüyle bakmak o zaman zulüm olurdu.

Mehmet akıllı çocuktu. Kimsenin arkasından da konuşmazdı. Bir keresinde okuldayken, arkadaşlarıyla bahçede oynuyordu. Saklambaç için ebe olmuştu. Sobelemek isteyen bir arkadaşı Mehmet’i itti. Mehmet’in gözleri kapalı olduğu için olayı göremedi ve sormaya başladı.

İten arkadaşı, telaşlandı. Orada bulunan bir başka arkadaşına Hilmi yaptı, dedi. Hilmi, kızardı ve hayır öyle bir şey yok dedi. Yalan konuşma sen yaptın. Mehmet’in burnu duvara çarpmıştı ve kanamaya başladı. Öğretmen geldi. Mehmet ve Hilmi’yi karşılaştırdı. Olayların doğruluğunu araştırdı.

Mehmet’i iten Hilmi değil, Yavuz çıktı. Yavuz, Hilmi’ye iftara ediyordu. Mehmet’in kafasında şimşekler çarptı. Yavuz’la arkadaşlığını bıraktı. Hilmi, Mehmet’in yanına gelerek, Yavuz aslında kötü biri işte gördün dedi.

Mehmet, Hilmi, o sana iftira atsa da, bana zarar verse de onun arkasından konuşarak gıybet yapmamalısın, dedi. Bir derdimiz varsa yüz yüze konuşmalıyız diye de ekledi.

Gıybet Ve İftira İle İlgili Hikaye Kısa Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.