Flout İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Flout kelimesinin Türkçe anlamı:
Flout, alay etmek, küçümsemek veya hiçe saymak anlamlarına gelir.
Örnek cümleler:
- She flouted the rules of the game and was disqualified. (Oyunun kurallarını çiğnedi ve diskalifiye edildi.)
- The company flouted environmental regulations and was fined. (Şirket, çevre düzenlemelerini ihlal etti ve para cezası aldı.)
- He flouted his wealth in front of his poor friends. (Fakir arkadaşlarının önünde zenginliğini hava attı.)
- The teacher warned the student not to flout the dress code. (Öğretmen, öğrencinin kıyafet kurallarını çiğnemesine izin vermeyeceğini uyardı.)
- He flouted his authority and was fired. (Otoritesini çiğnedi ve işten çıkarıldı.)
- They flouted the law and were arrested. (Kanunu çiğnediler ve tutuklandılar.)
- She flouted tradition by wearing a red wedding dress. (Kırmızı bir gelinlik giyerek geleneklere aykırı davrandı.)
- The politician flouted public opinion and was not reelected. (Politikacı, halkın görüşlerini küçümsedi ve tekrar seçilmedi.)
- The celebrity flouted the paparazzi by wearing a disguise. (Ünlü, bir kılık değiştirerek paparazzileri kandırdı.)
- The company flouted safety regulations and put its workers at risk. (Şirket, güvenlik düzenlemelerini ihlal ederek işçilerini riske attı.)
- He flouted the social distancing rules and got infected with COVID-19. (Sosyal mesafe kurallarını ihlal
ederek COVID-19’a yakalandı.)
- The athlete flouted the doping regulations and was banned from competition. (Sporcu, doping düzenlemelerini çiğnedi ve yarışmalardan men edildi.)
- The student flouted the school’s no-cellphone policy and was given detention. (Öğrenci, okulun cep telefonu kullanımı yasağını çiğnedi ve ceza aldı.)
- The boss flouted labor laws by not paying his employees overtime. (Patron, çalışanlarına fazla mesai ücreti ödemeyerek iş kanunlarını ihlal etti.)
- The politician flouted the constitution by attempting to stay in power beyond his term. (Politikacı, görev süresinin ötesinde iktidarda kalmaya çalışarak anayasayı çiğnedi.)
- The businessman flouted ethical guidelines by engaging in insider trading. (İş adamı, içeriden bilgi kullanarak ahlaki kuralları ihlal ederek işlem yaptı.)
- The comedian flouted political correctness and offended some audience members. (Komedyen, siyasi doğruculuğu hiçe sayarak bazı izleyicileri kızdırdı.)
- The driver flouted traffic laws and caused a serious accident. (Sürücü, trafik kurallarını çiğneyerek ciddi bir kaza yaptı.)
- The fashion designer flouted conventional norms by using unconventional materials. (Moda tasarımcısı, sıradışı malzemeler kullanarak geleneksel normları çiğnedi.)
- The restaurant flouted health codes and was closed down by the authorities. (Restoran, sağlık kurallarını ihlal ederek yetkililer tarafından kapatıldı.)
Hemen Yorum Yaz