
Flourishing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Flourishing Nedir?
Flourishing kelimesi “gelişme, büyüme, refah” gibi anlamlara gelir. Bu kelime bireylerin ve toplumların sağlıklı, mutlu ve başarılı bir şekilde geliştiğini ifade eder.
Örnek cümleler:
- The business is flourishing and making a profit. (İşletme gelişiyor ve kar ediyor.)
- The plants in the garden are flourishing thanks to the regular watering. (Bahçedeki bitkiler düzenli sulama sayesinde gelişiyor.)
- His artistic career is flourishing and he has gained international recognition. (Sanat kariyeri gelişiyor ve uluslararası tanınma kazanıyor.)
- The local economy is flourishing due to increased tourism. (Artan turizm nedeniyle yerel ekonomi gelişiyor.)
- The city’s cultural scene is flourishing with new galleries and museums opening. (Yeni galerilerin ve müzelerin açılmasıyla şehrin kültür sahnesi gelişiyor.)
- The company’s commitment to employee development has led to a flourishing workforce. (Şirketin çalışan gelişimine olan bağlılığı, gelişen bir işgücüne yol açmıştır.)
- The education system in the country is flourishing with new programs and initiatives. (Ülkedeki eğitim sistemi, yeni programlar ve girişimlerle gelişiyor.)
- Her social life is flourishing with new friends and experiences. (Sosyal yaşamı yeni arkadaşlar ve deneyimlerle gelişiyor.)
- The restaurant’s popularity is flourishing due to its delicious cuisine. (Lezzetli yemekleri nedeniyle restoranın popülerliği artıyor.)
- The community center is flourishing with new programs and events. (Yeni programlar ve etkinliklerle topluluk merkezi gelişiyor.)
- The technology sector is flourishing with new startups and innovations. (Yeni başlayan şirketler ve yeniliklerle teknoloji sektörü gelişiyor.)
- The arts and crafts industry is flourishing with an increasing demand for handmade products. (El yapımı ürünlere olan artan talep ile sanat ve zanaat endüstrisi gelişiyor.)
- The volunteer organization is flourishing with more people joining every day. (Her gün daha fazla insanın katılmasıyla gönüllü organizasyonu gelişiyor.)
- The city’s skyline is flourishing with new skyscrapers and modern architecture. (Yeni gökdelenler
ve modern mimariyle şehir silueti gelişiyor.)
15. The sports team is flourishing with a winning streak and increasing fan support. (Kazanma serisi ve artan taraftar desteği ile spor takımı gelişiyor.)
- The online business is flourishing with a growing customer base and positive reviews. (Artan müşteri tabanı ve olumlu yorumlarla online işletme gelişiyor.)
- The construction industry is flourishing with new projects and job opportunities. (Yeni projeler ve iş fırsatlarıyla inşaat endüstrisi gelişiyor.)
- The music scene is flourishing with new genres and artists emerging. (Yeni tarzlar ve sanatçıların ortaya çıkmasıyla müzik sahnesi gelişiyor.)
- The startup culture is flourishing with more investors and incubators supporting entrepreneurs. (Daha fazla yatırımcı ve kuluçka merkezi girişimcileri destekleyerek startup kültürü gelişiyor.)
- The natural ecosystem is flourishing thanks to conservation efforts and reforestation. (Koruma çalışmaları ve ormanlandırma sayesinde doğal ekosistem gelişiyor.)
Türkçe karşılıkları:
- gelişmek, büyümek, kâr etmek
- gelişmek, büyümek
- gelişmek, tanınmak
- gelişmek
- gelişmek
- gelişmek, işgücü geliştirmek
- gelişmek
- gelişmek
- popüler olmak, gelişmek
- gelişmek
- gelişmek, yenilikler ortaya çıkmak
- gelişmek, artan talep görmek
- gelişmek, büyümek
- gelişmek
- gelişmek, destek görmek
- gelişmek, müşteri tabanı artmak
- gelişmek, yeni iş fırsatları sunmak
- gelişmek, yeni sanatçılar ve tarzlar ortaya çıkmak
- gelişmek, girişimcileri desteklemek
- gelişmek, korunmak.
Hemen Yorum Yaz