Bu konuda sizlere eğirme nedir bilgi vereceğiz.
Eğirme, doğal ya da yapay elyaftan, liflerin tek tek çekilip bükülmesi yoluyla kesintisiz iplik elde etme yöntemi. İlk çağlardan ortaçağın ortalarına değin eğirme işleminde kullanılan, günümüzde de belirli yörelerde rastlanan başlıca alet, “öreke” ve “iğ”di (kirmen). Bu aletle elyaf, çatal sopa biçimindeki örekeye yerleştirilir; buradan çekilen bir lif iğe bağlanır ve kendi ağırlığıyla yere doğru sarkıtılır. Eğiricinin iği hızla çevirmesiyle lif bir yandan bükülür, öteki ucundan da elyafın içinden sürekli lif çekilir. Belirli bir uzunlukta iplik eğirilince, iğ durdurulur ve iplik iğden alınır; ardından da yeni bir lifin ucu iğe bağlanır ve işlem yinelenir. Eğirme işleminin mekanikleşmesi yolundaki en önemli adım, Hindistan’da çıkrığın geliştirilmesi oldu. Ortaçağın ortalarında Avrupa’da da kullanılmaya başlayan çıkrıkta, asılı iğin yerine bir çarktan yararlanılır. El ya da ayakla döndürülen çıkrık, elyaftan lif çekerek büker ve çarkın çevresine sarar.
16. yüzyılda Saksonya’da geliştirilen hızlı çıkrıklarla, kaba yün ve pamuk elyaftan kesintisiz iplik eğirmek olanaklı duruma geldi. Bu türden üç ya da beş çıkrık, dönemin dokuma tezgâhlarının gereksinim duyduğu ipliği aksamadan sağlayabiliyordu. Ama ingiliz mucit John Kay’in uçan mekiği bulmasından sonra dokuma tezgâhlarının hızı arttı ve çıkrıklar yetersiz duruma geldi. 1770’te İngiliz mucit James Horgreaves, “Jenny” adını verdiği eğirme makinesini geliştirdi; gerçi bu makinede birden çok iğden yararlanıldığından eğirme işleminin hızı oldukça artmıştı, ama bu yolla elde edilen iplik ancak atkı olarak kullanılabiliyordu. 1769’da İngiliz mucit Sir Richard Arkwright, su gücüyle çalışan ve daha sağlam ve çözgü olarak kullanılmaya elverişli iplik eğirebilen su tezgâhını geliştirdi. 1779’da da ingiliz mucit Samuel Crompton, binden çok iğin birlikte çalıştığı vargel tezgâhını yaptı; üretim hızını son derece artıran bu makinede, kaba ipliğin yanı sıra ince iplik de eğirilebiliyordu. Böylece eğirme işlemi, seri üretime elverişli duruma geldi.
Modern eğirme makinelerinde fitiller merdanelere beslenir; merdaneler iplikleri çekerek uzatır ve inceltir, ardından iplikler iğlerin yardımıyla bükülür. Büküm ne kadar sıkı olursa, ipliğin dayanıklılığı o kadar artar; ama gereğinden çok bükme, ipliğin kopmasına da yol açabilir. Kumaşlara kıvrımlı görünüm veren krep ipliği, aşın derecede bükülerek hazırlanır. Kumaşlarda gölgeli görünümler sağlamak için ise, ters doğrultularda iki kez bükülmüş ipliklerden yararlanılır; bu yolla dokumanın ışığı değişik doğrultularda yansıtması sağlanır. Eğirme işlemi, ipliğin makaralara ya da bobinlere sarılmasıyla tamamlanır.
Diske neden eğitime olur