Deviant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deviant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deviant Ne Demek?

Deviant, normal olarak kabul edilmeyen veya kabul edilen normlardan sapmış bir kişi veya davranışı ifade eder. Bu kişi ya da davranış toplum tarafından kabul edilmeyebilir veya yasalara aykırı olabilir.

Örnek cümleler:

  1. He was labeled a deviant after he was caught stealing from his employer. (İşvereninden çalarken yakalandıktan sonra sapkın olarak etiketlendi.)
  2. Her deviant behavior made her parents worry. (Onun her sapkın davranışı ebeveynlerini endişelendiriyordu.)
  3. The school had a zero-tolerance policy for deviant behavior. (Okul, sapkın davranışlara karşı sıfır tolerans politikası uyguladı.)
  4. His deviant actions caused him to lose his job. (Onun sapkın eylemleri işini kaybetmesine sebep oldu.)
  5. The artist’s deviant style was not appreciated by the critics. (Sanatçının sapkın tarzı eleştirmenler tarafından takdir edilmedi.)
  6. The deviant subculture was explored in the documentary. (Sapkın alt kültür belgeselde incelendi.)
  7. His deviant views on politics made him unpopular among his peers. (Onun siyasi konulardaki sapkın görüşleri, yaşıtları arasında popüler olmasını engelledi.)
  8. The company’s CEO was fired for engaging in deviant activities. (Şirketin CEO’su sapkın faaliyetlere karıştığı için işten çıkarıldı.)
  9. The deviant behavior of the students led to disciplinary action. (Öğrencilerin sapkın davranışları disiplin cezasına neden oldu.)
  10. The deviant actions of the group were condemned by the community. (Grubun sapkın eylemleri toplum tarafından kınandı.)
  11. Her deviant fashion sense made her stand out from the crowd. (Onun sapkın moda anlayışı, kalabalıktan sıyrılmasını sağladı.)
  12. The police were called to deal with a deviant individual causing a disturbance. (Sapma yaratan bir bireyin rahatsızlık vermesi nedeniyle polis çağrıldı.)
  13. The therapist worked with the patient to address their deviant behavior. (Terapist, hastanın sapkın davranışlarıyla başa çıkmak için çalıştı.)

;> The deviant group was known for their extreme beliefs and actions. (Sapkın grup, aşırı inançları ve eylemleriyle tanınıyordu.)
15. The deviant behavior of the employee was reported to HR. (Çalışanın sapkın davranışları insan kaynaklarına bildirildi.)

  1. The deviant artist was ahead of their time and not fully appreciated until later. (Sapkın sanatçı zamanının ilerisindeydi ve sonradan tam olarak takdir edildi.)
  2. The therapist explained that the patient’s deviant behavior was a coping mechanism. (Terapist, hastanın sapkın davranışının bir baş etme mekanizması olduğunu açıkladı.)
  3. The deviant nature of the crime made it difficult to solve. (Suçun sapkın doğası, çözümünü zorlaştırdı.)
  4. The deviant group was ostracized by the rest of the community. (Sapkın grup, toplumun geri kalanı tarafından dışlandı.)
  5. The deviant behavior of the politician was exposed by the media. (Politikacının sapkın davranışları medya tarafından ortaya çıkarıldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.