Detrimentalness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Detrimentalness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Detrimentalness

Detrimentalness, zararlılık veya zarar vericilik anlamına gelir. Bir şeyin sağlığa, başarıya veya refaha zarar veren özelliklerine sahip olmasıdır.

Örnek cümleler:

  1. The detrimentalness of smoking is well-known. (Sigaranın zararlılığı iyi bilinmektedir.)
  2. Lack of sleep can have a detrimental effect on your health. (Uyku eksikliği sağlığınıza zararlı etki yapabilir.)
  3. The detrimentalness of excessive drinking cannot be overstated. (Aşırı içmenin zarar vericiliği abartılamaz.)
  4. Poor diet can lead to detrimental health outcomes. (Kötü beslenme sağlık sonuçlarına zararlı olabilir.)
  5. The detrimentalness of air pollution is a growing concern. (Hava kirliliğinin zararlılığı artan bir endişe kaynağıdır.)
  6. The detrimentalness of procrastination on academic performance is well-documented. (Akademik performans üzerindeki erteleme zarar vericiliği iyi belgelenmiştir.)
  7. The detrimentalness of stress on mental health is widely recognized. (Stresin zihinsel sağlık üzerindeki zarar vericiliği geniş çapta kabul edilmektedir.)
  8. The detrimentalness of overworking can lead to burnout. (Aşırı çalışmanın zarar vericiliği tükenmişliğe neden olabilir.)
  9. The detrimentalness of sunburn on skin health is well-known. (Güneş yanığının cilt sağlığına zarar vericiliği iyi bilinir.)
  10. The detrimentalness of plastic waste on the environment is a major concern. (Çevreye plastik atığın zarar vericiliği büyük bir endişe kaynağıdır.)
  11. The detrimentalness of a sedentary lifestyle on overall health is significant. (Hareketsiz yaşam tarzının genel sağlık üzerindeki zarar vericiliği önemlidir.)
  12. The detrimentalness of sugar on dental health is well-documented. (Diş sağlığı üzerindeki şekerin zarar vericiliği iyi belgelenmiştir.)
  13. The detrimentalness of noise pollution on hearing is a growing concern. (Gürültü kirliliğinin işitme üzerindeki zarar vericiliği artan bir endişe kaynağıdır.)
  14. The detrimentalness of negative self-talk on mental health is significant. (Olumsuz kendine konuşmanın zihinsel sağlık üzerindeki zarar vericiliği önemlidir.)
  15. The detrimentalness of a lack of exercise on physical health is well-known. (Egzersiz eksikliğinin fiziksel sağlık üzerindeki zarar vericiliği iyi bilinir.)
  16. The detrimentalness of pollution on wildlife is a major concern. (Kirliliğin yaban hayatına zarar vericiliği büyük bir endişe kaynağıdır.)
  17. The detrimentalness of secondhand smoke on non-smokers is widely recognized. (Pasif içiciliğin sigara içmeyenler üzerindeki zarar vericiliği geniş

çapta kabul edilmektedir.)
18. The detrimentalness of social media addiction on mental health is a growing concern. (Sosyal medya bağımlılığının zihinsel sağlık üzerindeki zarar vericiliği artan bir endişe kaynağıdır.)

  1. The detrimentalness of a lack of sleep on productivity is well-documented. (Uyku eksikliğinin verimlilik üzerindeki zarar vericiliği iyi belgelenmiştir.)
  2. The detrimentalness of pesticides on the environment is a major concern. (Tarım ilaçlarının çevreye zarar vericiliği büyük bir endişe kaynağıdır.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve kırmızı renkte yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.