Detrimentally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Detrimentally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Detrimentally (zararlı bir şekilde)

Detrimentally kelimesi, bir şeyin sağlığına, refahına veya başarısına zarar veren bir şekilde ifade edilir. Aşağıda, kelimenin örnek cümlelerle kullanımı ve Türkçe çevirileri verilmiştir.

  1. The new policies are detrimentally affecting the company’s profits. (Yeni politikalar şirketin karlılığına zararlı bir şekilde etki ediyor.)
  2. His addiction to drugs has detrimentally impacted his physical and mental health. (Uyuşturucuya olan bağımlılığı, fiziksel ve zihinsel sağlığına zararlı bir şekilde etkiledi.)
  3. The lack of sleep is detrimentally affecting her work performance. (Uyku eksikliği iş performansına zararlı bir şekilde etki ediyor.)
  4. The pollution in the city is detrimentally affecting the residents’ health. (Şehirdeki kirlilik, yerleşimcilerin sağlığına zararlı bir şekilde etkiliyor.)
  5. The economic crisis has detrimentally impacted the country’s GDP. (Ekonomik kriz, ülkenin GSYİH’sine zararlı bir şekilde etkiledi.)
  6. The use of pesticides is detrimentally affecting the environment. (Pestisit kullanımı çevreye zararlı bir şekilde etkiliyor.)
  7. The negative reviews on social media are detrimentally impacting the restaurant’s reputation. (Sosyal medyadaki olumsuz yorumlar, restoranın ününe zararlı bir şekilde etki ediyor.)
  8. The lack of exercise is detrimentally affecting his physical fitness. (Egzersiz eksikliği fiziksel uygunluğuna zararlı bir şekilde etkiliyor.)
  9. The company’s decision to cut salaries has detrimentally affected employee morale. (Şirketin maaşları kesme kararı, çalışan moraline zararlı bir şekilde etkiledi.)
  10. The use of plastic bags is detrimentally impacting the environment. (Plastik torba kullanımı, çevreye zararlı bir şekilde etkiliyor.)
  11. The lack of funding is detrimentally affecting the school’s educational programs. (Finansman eksikliği, okulun eğitim programlarına zararlı bir şekilde etkiliyor.)
  12. The constant noise from the construction site is detrimentally impacting the residents’ quality of life. (İnşaat alanından gelen sürekli gürültü, yerleşimcilerin yaşam kalitesine zararlı bir şekilde etkiliyor.)
  13. The high sugar content in junk food is detrimentally affecting people’s health. (Atıştırmalık yiyeceklerdeki yüksek şeker içeriği, insanların sağlığına zararlı bir şekilde etkiliyor.)
  14. The use of fossil fuels is detrimentally impacting the planet’s climate. (Fosil yakıt kullanımı, gezegenin iklimine zararlı bir şekilde etkiliyor.)
  15. The lack of diversity in the workplace is detrimentally affecting company culture. (İşyerindeki çeşitliliğin eksikliği,

şirket kültürüne zararlı bir şekilde etkiliyor.)
16. The use of tobacco products is detrimentally affecting public health. (Tütün ürünleri kullanımı, halk sağlığına zararlı bir şekilde etkiliyor.)

  1. The lack of investment in renewable energy sources is detrimentally impacting the environment. (Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılmaması, çevreye zararlı bir şekilde etkiliyor.)
  2. The use of harsh chemicals in cleaning products is detrimentally affecting indoor air quality. (Temizlik ürünlerindeki sert kimyasallar, iç mekan hava kalitesine zararlı bir şekilde etkiliyor.)
  3. The high levels of stress at work are detrimentally affecting employees’ mental health. (İş yerindeki yüksek stres düzeyleri, çalışanların zihinsel sağlığına zararlı bir şekilde etkiliyor.)
  4. The lack of access to clean water is detrimentally impacting the health of people in developing countries. (Temiz suya erişimin eksikliği, gelişmekte olan ülkelerdeki insanların sağlığına zararlı bir şekilde etkiliyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.