
Detestable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Detestable
Detestable kelimesi “iğrenç, tiksinç” anlamına gelir. İşte bu kelimeyle kullanabileceğiniz 20 örnek cümle:
- I find his behavior detestable. (Onun davranışları iğrenç buluyorum.)
- The smell of that rotten food is absolutely detestable. (O çürümüş yiyeceklerin kokusu kesinlikle tiksinç.)
- The politician’s lies were detestable to the public. (Politikacının yalanları halk tarafından iğrenç bulundu.)
- Her detestable attitude is causing problems for everyone. (Onun tiksinç tutumu herkes için sorun yaratıyor.)
- That movie was so detestable that I walked out of the theater. (O film o kadar iğrençti ki tiyatrodan çıktım.)
- The thought of eating snails is detestable to some people. (Izgara salyangoz yemek bazı insanlar için tiksinç bir düşüncedir.)
- His detestable comments caused a lot of controversy. (Onun iğrenç yorumları birçok tartışmaya neden oldu.)
- The way he treated his employees was detestable. (Çalışanlarına davranış şekli iğrençti.)
- The sight of blood is detestable to many people. (Kan görüntüsü birçok insana iğrenç gelir.)
- The company’s detestable practices led to its downfall. (Şirketin iğrenç uygulamaları çöküşüne neden oldu.)
- Her detestable behavior towards animals is unacceptable. (Hayvanlara karşı iğrenç davranışı kabul edilemez.)
- The detestable smell of the garbage dump made me sick. (Çöplüğün tiksinç kokusu beni hasta etti.)
- The politician’s detestable policies caused a lot of damage. (Politikacının iğrenç politikaları birçok zarara neden oldu.)
- The detestable condition of the prison was a violation of human rights. (Cezaevinin iğrenç durumu insan haklarının ihlaliydi.)
- His detestable habits were a turn-off for many women. (Onun iğrenç alışkanlıkları birçok kadın için iticiydi.)
- The detestable act of bullying should never be tolerated. (Zorbalığın iğrenç eylemi asla hoş görülmemeli.)
- The detestable sound of nails on a chalkboard makes me cringe. (Taubatanın üzerinde tırnak sesi beni ürperdirir.)
- The detestable crime of human trafficking is a global problem. (İnsan kaçakçılığının iğrenç suçu küresel bir sorundur.)
- The detestable condition of the homeless shelter was heartbreaking. (Sokak sığınaklarının iğrenç durumu yürek burkucuydu.)
- The detestable act of animal cruelty must be punished severely. (Hayvanlara karşı işlenen iğrenç eylemler cidd
i şekilde cezalandırılmalıdır.)
Hemen Yorum Yaz