Deter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deter İle İlgili Cümleler

Deter, bir yüzeyi temizlemek için kullanılan kimyasal bir maddedir.

1. I need to buy some detergent to do the laundry. (Çamaşır yıkamak için deterjan almam gerekiyor.)
2. The dishwashing detergent makes my hands dry. (Bulaşık deterjanı ellerimi kurutuyor.)
3. She added a little bit of detergent to the water to wash the car. (Arabayı yıkamak için suya biraz deterjan ekledi.)
4. The cleaning lady uses a lot of detergent when she cleans the bathroom. (Temizlikçi banyoyu temizlerken çok fazla deterjan kullanır.)
5. You should use a mild detergent to clean delicate fabrics. (Hassas kumaşları temizlemek için hafif bir deterjan kullanmalısın.)
6. The detergent removes tough stains from clothes. (Deterjan, giysilerdeki zorlu lekeleri çıkarır.)
7. He poured the detergent into the washing machine and pressed the start button. (Deterjanı çamaşır makinesine döktü ve başlatma düğmesine bastı.)
8. The store offers a wide selection of detergents for different cleaning needs. (Mağaza, farklı temizlik ihtiyaçları için geniş bir deterjan seçkisi sunar.)
9. The detergent has a strong smell that some people find unpleasant. (Deterjanın güçlü bir kokusu vardır ve bazı insanlar hoşlanmazlar.)
10. You should always follow the instructions on the detergent label for best results. (En iyi sonuçlar için, deterjan etiketindeki talimatları her zaman takip etmelisin.)
11. The detergent foam spilled all over the floor. (Deterjan köpüğü tüm yere döküldü.)
12. He forgot to add detergent to the dishwasher and the dishes didn’t get clean. (Bulaşık makinesine deterjan eklemeyi unuttu ve tabaklar temizlenmedi.)
13. The detergent brand she uses is eco-friendly and doesn’t harm the environment. (Kullandığı deterjan markası çevre dostudur ve çevreye zarar vermez.)
14. The detergent container has a child-proof cap to prevent accidental ingestion. (Deterjan kabı, kazara yutmayı önlemek için çocuk korumalı bir kapakla donatılmıştır.)
15. The detergent powder dissolves quickly in water. (Deterjan tozu su içinde hızlıca çözünür.)
16. She prefers liquid detergent over powder because it’s easier to use. (Toz yerine sıvı deterjanı tercih eder çünkü kullanımı daha kolaydır.)
17. The detergent was on sale, so I bought a few extra bottles. (Deterjan indirimdeydi, bu yüzden birkaç ekstra şişe aldım.)
18. The detergent commercial promised to remove even the toughest stains. (Deterjan reklamı, en zorlu lekeleri bile çıkaracağına söz verdi.)
19. He accidentally spilled detergent on his shirt and had to change. (Kazara gömleğine deterjan döktü

20. The detergent contains enzymes that break down dirt and stains. (Deterjan, kir ve lekeleri parçalayan enzimler içerir.)

(Türkçe karşılıklar parantez içinde verilmiştir.)

Note: Some of the examples may not have direct translations as they contain idiomatic expressions or colloquialisms.

Not: Bazı örnekler, deyimler veya argo kullanımlar içerdikleri için doğrudan çevirileri bulunmayabilir.