Detention İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Detention İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Detention: Tutukluluk, gözaltı, cezaevine koyma

Örnek Cümleler:

  1. I got detention for arriving late to class. (Sınıfa geç kaldığım için ceza aldım.)
  2. The teacher gave him detention for talking during class. (Öğretmen, derste konuştuğu için ona ceza verdi.)
  3. He was held in detention for questioning. (Sorguya çekildiği için gözaltında tutuldu.)
  4. The suspect was in detention for 24 hours. (Şüpheli 24 saat gözaltında kaldı.)
  5. Detention is used as a form of punishment in schools. (Okullarda bir ceza şekli olarak gözaltı kullanılır.)
  6. She served detention for not completing her homework. (Ödevini tamamlamadığı için gözaltında kaldı.)
  7. He was released from detention after his lawyer filed a motion. (Avukatının dilekçe vermesi sonrası gözaltından serbest bırakıldı.)
  8. The detention center was overcrowded. (Gözaltı merkezi aşırı kalabalıktı.)
  9. He was put in detention for vandalism. (Vandalizm yaptığı için gözaltına alındı.)
  10. Detention can have a negative impact on a student’s education. (Gözaltı, öğrencinin eğitimine olumsuz etki yapabilir.)
  11. The prisoner attempted to escape from detention. (Hapishaneden kaçmaya çalıştı.)
  12. He was given detention for cheating on the exam. (Sınavda kopya çektiği için gözaltına alındı.)
  13. The police held him in detention for questioning. (Polis, sorgulama yapmak için onu gözaltına aldı.)
  14. The detention center was located on the outskirts of town. (Gözaltı merkezi, kasabanın dışındaydı.)
  15. She was in detention for a week. (Bir hafta boyunca gözaltında kaldı.)
  16. The government has been criticized for its detention policies. (Hükümet, gözaltı politikaları nedeniyle eleştirildi.)
  17. The detainee was treated poorly while in detention. (Gözaltında iken tutuklu kötü muamele gördü.)
  18. Detention can be used as a way to keep students out of trouble. (Gözaltı, öğrencileri sorunlardan uzak tutmak için kullanılabilir.)
  19. He was put in detention for fighting with another student. (Başka bir öğrenciyle kavga ettiği için gözaltına alındı.)
  20. The detention center was under investigation for human rights violations. (İnsan hakları ihlalleri nedeniyle gözaltı merkezi soruşturuluyordu.)
  1. The judge ordered him to serve 30 days in detention. (Yargıç, onun 30 gün gözaltında kalmasını emretti.)
  2. Detention is often seen as a last resort for discipline. (Gözaltı, disiplin için son çare olarak görülür.)
  3. The detention room was small and cramped. (Gözaltı odası küçük ve sıkışıktı.)
  4. He was released from detention on bail. (Kefaletle gözaltından serbest bırakıldı.)
  5. The detention center was the subject of a documentary. (Gözaltı merkezi, bir belgeselin konusu oldu.)
  6. She was given detention for using her phone during class. (Ders sırasında telefon kullanımı nedeniyle gözaltına alındı.)
  7. The detainee was not allowed any visitors during detention. (Gözaltında iken tutuklu hiçbir ziyaretçi kabul edilemedi.)
  8. The student was caught cheating and given detention as punishment. (Öğrenci kopya çekerken yakalandı ve ceza olarak gözaltına alındı.)
  9. The detention center was run by a private company. (Gözaltı merkezi özel bir şirket tarafından işletiliyordu.)
  10. Detention can be a useful tool for deterring bad behavior. (Gözaltı, kötü davranışları önlemek için faydalı bir araç olabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.