Detective İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Detective İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Detective Nedir?

Detective, Türkçe karşılığı olarak “dedektif” olan kelime, suç soruşturması ve çözümlemesi yapan polis memuru anlamına gelir. Dedektifler, olayların arka planını araştırır ve kanıtların toplanması ile birlikte suçluların yakalanması için çalışırlar.

Örnek Cümleler:

1. The detective interrogated the suspect for hours to gather information. (Dedektif, bilgi toplamak için şüpheliyi saatlerce sorguladı.)
2. She worked as a detective for the NYPD for over a decade. (O, NYPD için on yıldan fazla bir süre dedektif olarak çalıştı.)
3. The detective followed the suspect’s car to track his movements. (Dedektif, şüphelinin hareketlerini takip etmek için aracını izledi.)
4. He was hired by the wealthy family as a private detective to find their missing daughter. (Kayıp kızlarını bulmak için zengin bir aile tarafından özel bir dedektif olarak işe alındı.)
5. The detective discovered a key piece of evidence that helped solve the case. (Dedektif, davayı çözmeye yardımcı olan önemli bir kanıt keşfetti.)
6. She used her knowledge of forensic science to assist the detective in solving the crime. (Suçu çözmeye yardımcı olmak için adli bilimler konusundaki bilgisini dedektife kullandı.)
7. The detective’s intuition led him to the true culprit. (Dedektifin sezgisi, gerçek suçluya götürdü.)
8. The detective disguised himself to get closer to the suspect without being detected. (Dedektif, şüpheliye fark edilmeden yaklaşmak için kendini kılık değiştirdi.)
9. She was promoted to detective after years of hard work as a beat cop. (O, bir polis olarak yıllarca sıkı çalışmanın ardından dedektifliğe terfi etti.)
10. The detective searched through the suspect’s belongings to find any incriminating evidence. (Dedektif, herhangi bir suçlu kanıt bulmak için şüphelinin eşyalarını aradı.)
11. He specialized in financial crimes and was often called upon to consult with other detectives on cases. (O, finansal suçlar konusunda uzmanlaştı ve genellikle davalarla ilgili diğer dedektiflerle danışmanlık yapmak için çağrılırdı.)
12. The detective carefully analyzed the crime scene to gather clues. (Dedektif, ipuçları toplamak için suç mahallini dikkatlice analiz etti.)
13. She became a detective to make a difference and bring justice to those who had been wronged. (O, fark yaratmak ve haksız yere zarar görenlere adalet getirmek için dedektif oldu.)
14. The detective’s sharp eyes caught a detail that everyone else had missed. (Dedektifin keskin gözleri, herkesin kaçırd

ığı bir ayrıntıyı fark etti.)
15. He was known for his unorthodox methods of solving cases, but they always worked. (Davaları çözmek için geleneksel olmayan yöntemleriyle tanınırdı, ancak her zaman işe yarardı.)

  1. The detective questioned witnesses to piece together what had happened. (Dedektif, ne olduğunu bir araya getirmek için tanıkları sorguladı.)
  2. She was assigned to work on a high-profile case as the lead detective. (O, lider dedektif olarak tanınmış bir davada çalışmak üzere görevlendirildi.)
  3. The detective was patient and persistent, never giving up until the case was solved. (Dedektif sabırlı ve kararlıydı, dava çözülünceye kadar asla pes etmiyordu.)
  4. He relied on his gut instincts and years of experience to crack the case. (Davayı çözmek için içgüdülerine ve yılların deneyimine güveniyordu.)
  5. The detective worked closely with the forensic team to analyze DNA evidence. (Dedektif, DNA kanıtlarını analiz etmek için adli ekip ile yakın çalıştı.)

Türkçe Karşılıkları:

1. Dedektif, bilgi toplamak için şüpheliyi saatlerce sorguladı.
2. O, NYPD için on yıldan fazla bir süre dedektif olarak çalıştı.
3. Dedektif, şüphelinin hareketlerini takip etmek için aracını izledi.
4. Kayıp kızlarını bulmak için zengin bir aile tarafından özel bir dedektif olarak işe alındı.
5. Dedektif, davayı çözmeye yardımcı olan önemli bir kanıt keşfetti.
6. Suçu çözmeye yardımcı olmak için adli bilimler konusundaki bilgisini dedektife kullandı.
7. Dedektifin sezgisi, gerçek suçluya götürdü.
8. Dedektif, şüpheliye fark edilmeden yaklaşmak için kendini kılık değiştirdi.
9. O, bir polis olarak yıllarca sıkı çalışmanın ardından dedektifliğe terfi etti.
10. Dedektif, herhangi bir suçlu kanıt bulmak için şüphelinin eşyalarını aradı.
11. O, finansal suçlar konusunda uzmanlaştı ve genellikle davalarla ilgili diğer dedektiflerle danışmanlık yapmak için çağrılırdı.
12. Dedektif, ipuçları toplamak için suç mahallini dikkatlice analiz etti.
13. O, fark yaratmak ve haksız yere zarar görenlere adalet getirmek için dedektif oldu.
14. Dedektifin keskin gözleri, herkesin kaçırdığı bir ayrıntıyı fark etti.
15. Davaları çözmek için g

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.