Detain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Detain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Detain Kelimesinin Anlamı:

Detain kelimesi, bir kişinin özgürlüğünü kısıtlamak ya da tutuklamak anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. The police detained the suspect for questioning. (Polis, şüpheliyi sorgulamak için tutukladı.)
2. The immigration officer detained the traveler for not having a valid visa. (Göçmenlik memuru, geçerli bir vizesi olmadığı için yolcuyu alıkoymuştu.)
3. The judge ordered the court officers to detain the witness until further notice. (Hakim, şahidin daha fazla talimata kadar alıkonulmasını emretti.)
4. The security guard detained the shoplifter until the police arrived. (Güvenlik görevlisi, polisler gelene kadar hırsızı alıkoymuştu.)
5. The army detained the rebel leader during a raid. (Ordu, bir baskın sırasında isyancı liderini tutukladı.)
6. The hotel staff detained the suspicious person until the security check was completed. (Otel çalışanları, güvenlik kontrolü tamamlanana kadar şüpheli kişiyi alıkoymuştu.)
7. The school principal detained the students who were caught smoking on campus. (Okul müdürü, kampüste sigara içerken yakalanan öğrencileri alıkoymuştu.)
8. The coast guard detained the illegal fishermen for fishing in a protected area. (Sahil güvenlik, korunan bir alanda balık avlayan kaçak balıkçıları alıkoymuştu.)
9. The border patrol detained the illegal immigrants who were trying to cross the border. (Sınır devriyesi, sınırı geçmeye çalışan kaçak göçmenleri alıkoymuştu.)
10. The airport security detained the passenger for carrying a prohibited item in their luggage. (Havaalanı güvenliği, bagajında yasaklı bir madde taşıyan yolcuyu alıkoymuştu.)
11. The police can detain someone for up to 24 hours without charging them with a crime. (Polis, bir suçla suçlamadan birini 24 saate kadar tutuklayabilir.)
12. The protesters were detained by the police for blocking the road. (Protestocular, yolu kapattıkları için polis tarafından tutuklandılar.)
13. The detention center was overcrowded with illegal immigrants. (Gözaltı merkezi, kaçak göçmenlerle doluydu.)
14. The journalist was detained by the government for reporting on corruption. (Gazeteci, yolsuzluk konusunda haber yapması nedeniyle hükümet tarafından alıkonuldu.)
15. The suspect was detained for shoplifting. (Şüpheli, dükkan hırsızlığı nedeniyle alıkonuldu.)
16. The company detained the employee for stealing confidential information. (Şirket, gizli bilgi çalmakla suçlanan çalışanı alıkoymuştu.)
17. The authorities detained the driver for causing a deadly accident. (Yetkililer, ölümcül bir

kaza yaratmaktan dolayı sürücüyü tutukladı.)
18. The customs officials detained the passenger for bringing illegal goods into the country. (Gümrük memurları, yasaklı malları ülkeye getiren yolcuyu alıkoymuştu.)

  1. The suspect was detained for assaulting a police officer. (Şüpheli, bir polise saldırmaktan dolayı alıkonuldu.)
  2. The military detained the journalist for revealing classified information. (Askeri, gizli bilgileri açığa çıkarmakla suçlanan gazeteciyi tutukladı.)

Türkçe Karşılıkları:

1. tutuklamak
2. alıkoymak
3. alıkoymak
4. alıkoymak
5. tutuklamak
6. alıkoymak
7. alıkoymak
8. alıkoymak
9. alıkoymak
10. alıkoymak
11. tutuklamak
12. tutuklamak
13. gözaltı merkezi
14. alıkoymak
15. alıkoymak
16. alıkoymak
17. tutuklamak
18. alıkoymak
19. tutuklamak
20. tutuklamak

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.