Destitute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Destitute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Destitute

Destitute kelimesi Türkçede “maddi açıdan tamamen yoksul, fakir” anlamına gelir.

  1. She was destitute after losing her job. (İşini kaybettikten sonra tamamen fakir kaldı.)
  2. The charity helps destitute families. (Vakıf, yoksul ailelere yardım ediyor.)
  3. He had to beg on the streets when he became destitute. (Tamamen yoksul olduğunda sokaklarda dilenmek zorunda kaldı.)
  4. The war left many people destitute. (Savaş, birçok insanı tamamen yoksul bıraktı.)
  5. The homeless man was destitute and desperate. (Evdeksiz adam tamamen yoksul ve çaresizdi.)
  6. She couldn’t afford to pay her rent and became destitute. (Kirasını ödeyemeyince tamamen fakirleşti.)
  7. The refugee camp was full of destitute families. (Mülteci kampı, yoksul ailelerle doluydu.)
  8. The country’s economic crisis left many people destitute. (Ülkenin ekonomik krizi, birçok insanı tamamen yoksul bıraktı.)
  9. The community came together to help the destitute family. (Topluluk, yoksul aileye yardım etmek için bir araya geldi.)
  10. He was born into a destitute family and struggled his whole life. (Tamamen yoksul bir aileden doğdu ve hayatı boyunca mücadele etti.)
  11. The government provided shelter for destitute veterans. (Hükümet, tamamen fakirleşmiş olan gazilere barınak sağladı.)
  12. She had to sell all her possessions when she became destitute. (Tamamen yoksul olduğunda tüm eşyalarını satmak zorunda kaldı.)
  13. The charity organization provides food and shelter for destitute individuals. (Vakıf, yoksul bireylere yiyecek ve barınak sağlar.)
  14. The earthquake left many families destitute and without homes. (Deprem, birçok aileyi tamamen yoksul ve evsiz bıraktı.)
  15. The destitute children were taken in by an orphanage. (Yoksul çocuklar yetimhaneye alındı.)
  16. She lived a destitute life in a small village in Africa. (Afrika’daki küçük bir köyde tamamen yoksul bir hayat yaşadı.)
  17. The pandemic left many people destitute and without jobs. (Pandemi, birçok insanı tamamen yoksul ve işsiz bıraktı.)
  18. The man became destitute after being scammed out of all his money. (Adam, tüm parasını dolandırılarak kaybettikten sonra tamamen fakirleşti.)
  19. The government is trying to provide aid for destitute families affected by the natural disaster. (Hükümet, doğal afetten etkilenen yoksul ailelere yardım etmeye çalışıyor.)
  20. The woman’s life changed when she went from being destitute to becoming a successful entrepreneur. (K
  1. (devamı) adın tamamen yoksul olduğu bir dönemden başarılı bir girişimci olma dönemine geçtiğinde hayatı değişti.)

Bu örnek cümlelerde destitute kelimesinin anlamı, çoğunlukla insanların maddi durumlarıyla ilgili olarak kullanılmıştır. Kelimenin kullanıldığı cümlelerde insanların para, barınak, yiyecek ve işsizlik gibi temel ihtiyaçlarına değinilmiştir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.