Despicable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Despicable Nedir?
Despicable, Türkçe karşılığı iğrenç, tiksindirici, aşağılık olan bir İngilizce sıfattır. Bir kişi veya şeyin toplum tarafından kötü bir şekilde görülmesini ifade eder.
Örnek Cümleler:
- His behavior towards women was absolutely despicable. (Onun kadınlara karşı davranışı tamamen iğrençti.)
- I can’t believe you did something so despicable to your own sister. (Kendi kız kardeşine böyle tiksindirici bir şey yaptığına inanamıyorum.)
- The way he treated his employees was despicable. (Çalışanlarına davranış şekli aşağılık bir şekildeydi.)
- The dictator’s regime was characterized by despicable acts of violence. (Diktatörün rejimi iğrenç şiddet eylemleriyle tanımlanıyordu.)
- She was accused of committing a despicable crime. (O, iğrenç bir suç işlemekle suçlandı.)
- The company’s treatment of its workers was despicable. (Şirketin çalışanlarına davranışı aşağılık bir şekildeydi.)
- The way he talked about his ex-girlfriend was despicable. (Eski kız arkadaşı hakkında konuşma şekli tiksindiriciydi.)
- The government’s response to the crisis was despicable. (Hükümetin krize verdiği yanıt iğrençti.)
- His greed for money led him to do despicable things. (Para hırsı onu tiksindirici şeyler yapmaya yönlendirdi.)
- The way she treated her elderly mother was despicable. (Yaşlı annesine davranışı iğrençti.)
- The company’s disregard for the environment was despicable. (Şirketin çevreye karşı ilgisizliği aşağılık bir şekildeydi.)
- The politician’s use of racist language was despicable. (Politikacının ırkçı dil kullanımı tiksindiriciydi.)
- His abuse of power was despicable. (Güç istismarı aşağılık bir şekildeydi.)
- The way the bullies treated the new student was despicable. (Zorbaların yeni öğrenciye davranış şekli tiksindiriciydi.)
- The company’s treatment of animals was despicable. (Şirketin hayvanlara davranışı aşağılık bir şekildeydi.)
- The dictator’s human rights abuses were despicable. (Diktatörün insan hakları ihlalleri iğrençti.)
- His dishonesty and deceitful behavior were despicable. (Dürüst olmayan ve hilekar davranış şekli tiksindiriciydi.)
- The way he talked about people behind their backs was despicable. (İnsanların arkalarından konuşma şekli tiksindiriciydi.)
- The company’s discrimination against minorities was despicable. (Şirketin azınlıklara karşı
ayrımcılığı aşağılık bir şekildeydi.)
20. The athlete’s use of performance-enhancing drugs was despicable. (Sporcunun performans arttırıcı ilaç kullanımı tiksindiriciydi.)
Türkçe Karşılıkları:
- iğrenç
- tiksindirici
- aşağılık
- şiddet dolu
- iğrenç suç
- aşağılık davranış
- tiksindirici konuşma
- iğrenç yanıt
- tiksindirici davranışlar
- iğrenç davranış
- aşağılık ilgisizlik
- tiksindirici dil kullanımı
- aşağılık güç istismarı
- tiksindirici davranış şekli
- aşağılık hayvan davranışı
- iğrenç insan hakları ihlalleri
- tiksindirici dürüstlüksüzlük
- aşağılık arkadan konuşma
- tiksindirici ayrımcılık
- iğrenç performans arttırıcı kullanımı
Hemen Yorum Yaz