Demokrasi Anlayışının Gelişmesi Ülkelerin Yönetimlerini Nasıl Etkilemiştir

Dünyada, günümüzde var olan pek çok ülkede demokratik yönetim biçimlerinin hakim olduğunu görmekteyiz. Peki dünya, bu anlayışa nasıl geldi? Tabi ki yönetimlerin günümüzdeki halini almasında fedakar insanların payı çok büyüktür. Eski dönemlerde teokrasi, monarşi gibi yönetim biçimleri hakimdi. Bu yönetim şekillerinde güçlü olanın, güçsüz olan üzerinde her türlü yetkisi bulunuyordu. Zenginler, fakir olanları kendilerine köle olarak alabiliyor, onları hayatları boyunca bir esir olarak yaşatabiliyorlardı. Bu durum, insan hak ve özgürlüklerinin yok olma noktasına gelmesine sebep olmuştu.

Ancak yıllar içinde Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi, Fransız İhtilali, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması gibi gelişmeler ile birlikte tek kişinin tüm yönetim hakkına sahip olduğu yönetim biçimleri ortadan kaybolmaya başlamıştır. Bunun yerine halkın tamamının yönetime katıldığı yönetim anlayışı olan demokratik yönetim biçimleri ortaya çıkmıştır. Bu ülkelerde yönetim hakkı halka aittir.

Demokrasi anlayışının gelişmesi ile birlikte ülkelerde fakir olsun zengin olsun her türlü insanın hakkını gözeten adaletli yasalar çıkmaya başlamıştır. Herhangi bir kriter gözetilmeksizin herkes, yasalar önünde eşit görülmeye başlamıştır ve bu devletlerde adalet hakim olmuştur. Örneğin geçmişte, eğitim alma hakkı sadece zengin olan kişilere mahsus bir durum iken günümüzde devletin yaptığı yatırımlar ile maddi durumuna bakılmaksızın herkes eşit şekilde eğitim alabilmektedir.

Günümüzde demokrasi deneyimini tatmamış birçok ülke bulunmaktadır. Bu ülkelerin neredeyse tamamında refah düzeyi çok düşüktür çünkü bu ülkelerde yaşayan güçlü insanlar, her türlü imkanları kendi çıkarları dahilinde kullanmakta ve diğer insanların haklarına önem vermemektedir.

Demokrasi Anlayışının Gelişmesi Ülkelerin Yönetimlerini Nasıl Etkilemiştir Adlı Yazımızla İlgili Düşüncelerinizi Yorum Kısmından Yazabilirsiniz.