
Daintily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Daintily Nedir?
Daintily, nazikçe, zarifçe ve zarafetle yapmak anlamına gelen bir İngilizce sıfatdır.
Örnek cümleler:
- She daintily picked up the delicate porcelain teacup. (O, narin porselen çay bardağını nazikçe aldı.)
- The ballerina danced daintily across the stage. (Bale dansçısı sahnede zarifçe dans etti.)
- She ate the cupcake daintily, savoring each bite. (O, her lokmayı tadını çıkararak yiyerek cupcake’i zarifçe yedi.)
- The flowers were arranged daintily in the vase. (Çiçekler vazoda zarifçe düzenlendi.)
- She painted her nails daintily, making sure not to mess up the polish. (O, ojenin bozulmaması için tırnaklarını zarifçe boyadı.)
- The bird perched daintily on the tree branch. (Kuş, ağaç dalında zarifçe kondu.)
- The bride walked daintily down the aisle in her wedding dress. (Gelin, gelinlikle koridorda zarifçe yürüdü.)
- She poured the tea into the cups daintily, not spilling a drop. (O, tek damla dökmeden çayı bardaklara zarifçe döktü.)
- The cat cleaned its fur daintily with its tongue. (Kedi, dilini kullanarak tüylerini zarifçe temizledi.)
- The pastry chef decorated the cake daintily with delicate frosting flowers. (Pastacı, narin krema çiçekleriyle pastayı zarifçe süsledi.)
- She sipped the wine daintily, enjoying the smooth taste. (O, lezzetli tadını keyifle çıkarmak için şarabı zarifçe yudumladı.)
- The artist painted daintily with small, precise brushstrokes. (Sanatçı, küçük ve hassas fırça darbeleriyle zarifçe resim yaptı.)
- The little girl twirled daintily in her pink tutu. (Küçük kız, pembe tütüsüyle zarifçe dönüyordu.)
- The actress spoke daintily, with perfect elocution. (Aktris, mükemmel telaffuzla zarifçe konuştu.)
- The waiter served the dessert daintily, placing each plate down with care. (Garson, her tabağı özenle yerleştirerek tatlıları zarifçe servis etti.)
- The ballerina balanced daintily on her tiptoes. (Bale dansçısı, parmak uçlarında zarifçe denge kurdu.)
- She tied the ribbon daintily around the gift box. (O, hediye kutusunun etrafına zarifçe kurdele bağladı.)
- The butterfly landed daintily on the flower petal. (Kelebek, çiçek yaprağına zarifçe kondu.)
- She wrote her
- She wrote her signature daintily on the contract with a fine-tipped pen. (O, ince uçlu bir kalemle sözleşmeye zarifçe imza attı.)
- The model walked daintily in high heels down the runway. (Model, podyumda yüksek topuklu ayakkabılarla zarifçe yürüdü.)
(Türkçe çeviriler kalın ve kırmızı renkte yazılmıştır.)
Hemen Yorum Yaz