Customs İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Customs İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Customs

Customs, genellikle ülkeler arasında yapılan ticaret işlemlerinde uygulanan gümrük kuralları ve vergileri ifade eder.

  1. I had to go through customs at the airport. (Havaalanında gümrükten geçmek zorunda kaldım.)
  2. The customs officials checked my luggage thoroughly. (Gümrük memurları bagajımı detaylı bir şekilde kontrol etti.)
  3. The customs duties on imported goods have increased. (İthal edilen malların gümrük vergileri arttı.)
  4. The customs agent asked to see my passport. (Gümrük görevlisi pasaportumu görmek istedi.)
  5. I had to declare everything I was bringing through customs. (Gümrükte getirdiğim her şeyi beyan etmek zorunda kaldım.)
  6. The customs clearance process can be time-consuming. (Gümrükten geçme süreci zaman alıcı olabilir.)
  7. The customs regulations vary from country to country. (Gümrük kuralları ülkeden ülkeye değişir.)
  8. You can’t bring certain items through customs. (Gümrükten belirli öğeleri getiremezsiniz.)
  9. The customs agent stamped my passport. (Gümrük memuru pasaportumu mühürledi.)
  10. The customs declaration form is available online. (Gümrük beyanname formu çevrimiçi olarak mevcuttur.)
  11. The customs officials may ask to inspect your bags. (Gümrük memurları çantalarınızı kontrol etmek isteyebilir.)
  12. The customs fees for commercial goods are higher than for personal items. (Ticari mallar için gümrük ücretleri kişisel eşyalardan daha yüksektir.)
  13. The customs officers were very friendly and helpful. (Gümrük memurları çok dostça ve yardımseverdi.)
  14. I forgot to declare the new phone I bought at customs. (Gümrükte aldığım yeni telefonu beyan etmeyi unuttum.)
  15. The customs process was delayed due to a computer glitch. (Bir bilgisayar hatası nedeniyle gümrük süreci gecikti.)
  16. The customs clearance area was crowded with people. (Gümrükten geçme bölgesi insanlarla doluydu.)
  17. You have to pay customs duties on luxury goods. (Lüks malların gümrük vergilerini ödemek zorundasınız.)
  18. The customs officers confiscated the illegal drugs. (Gümrük memurları yasa dışı uyuşturucuları ele geçirdiler.)
  19. The customs declaration process is straightforward and easy to understand. (Gümrük beyanname süreci açık ve anlaşılır.)
  20. The customs officials asked me if I had any food items in my luggage. (Gümrük memurları bagajımda yiyecek var mı diye sordular.)

Customs

  1. The customs officers scanned my bags for any prohibited items. (Gümrük memurları yasaklı herhangi bir öğe olup olmadığını taramak için çantalarımı taradılar.)
  2. You should always check the customs requirements before traveling to a new country. (Yeni bir ülkeye seyahat etmeden önce her zaman gümrük gereksinimlerini kontrol etmelisiniz.)
  3. The customs clearance process was delayed due to a labor strike. (İşçi grevi nedeniyle gümrükten geçme süreci gecikti.)
  4. The customs fees were included in the price of the product. (Ürünün fiyatına gümrük ücretleri dahil edilmişti.)
  5. The customs agent asked me a few questions about my trip. (Gümrük görevlisi seyahatimle ilgili birkaç soru sordu.)
  6. The customs officers were very thorough in their inspection. (Gümrük memurları incelemelerinde çok titizdiler.)
  7. I had to pay customs duties on the souvenirs I bought abroad. (Yurt dışında aldığım hediyelik eşyaların gümrük vergilerini ödemek zorunda kaldım.)
  8. The customs declaration process is designed to prevent illegal items from entering the country. (Gümrük beyanname süreci, yasa dışı öğelerin ülkeye girmesini önlemek için tasarlanmıştır.)
  9. The customs officials asked me to open my suitcase for inspection. (Gümrük memurları benim çantamı incelemek için açmamı istediler.)
  10. The customs clearance process can be stressful if you’re not prepared. (Hazırlıklı olmadığınızda gümrükten geçme süreci stresli olabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.