Cumhuriyet Yönetimini Meşrutiyet Yönetiminden Ayıran En Önemli Özelliği Nedir

Günümüzde Türkiye, demokratik yöntemlerin uygulandığı bir ülke olarak bir meclise sahiptir. Geçmişte, bizlerin ataları olan Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde devlet yönetimi noktasında monarşi sistemi hakimdi. Ülke, ülkenin başına geçen kişinin şahsi malı sayılıyordu ve kimsenin toprak sahibi olma vb. gibi hakları yoktu. Hanedan ailesi, ancak belirli kişilere belirli bir toprağı işleme, vergi toplama gibi yetkileri veriyordu.

Zaman içerisinde bu sistemin bozulmalara uğraması ile birlikte devlet yöneticileri, neler yapılabileceğine dair düşünmeye başlamışlardır. Bu düşüncelerin sonucunda o dönemde Avrupa’da da uygulanan meclis sisteminin, yönetimi iyileştirebileceğine inanmışlardır ve meşrutiyeti ilan etmişlerdir. Meşrutiyet ile birlikte halkı temsil edecek bir meclis kurulduysa da bu meclis işlevlerini tam olarak yerine getirememiştir. Çünkü bu meclisin temsilcilerini padişah, kendisi atıyordu. Bu durum içerisinde de onun atadığı yetkililer, padişahın fikirlerine ters düşebilecek anlayıştaki fikirleri pek fazla ortaya atamıyordu. Yani padişahın meclis üzerindeki etkisi çok fazlaydı.

Cumhuriyet anlayışında ise hukukun üstünlüğü ilkesi benimsendiğinden meclis içerisinde çalışmalar yapan vekiller, çalışmalarını ve fikirlerini özgür ve bağımsız şekilde ortaya koyabilmişlerdir. İki anlayışı ayıran en belirgin özellik bu olmaktadır. Bununla birlikte meşrutiyet meclisindeki vekillerin seçilmesinde padişah etkiliyken, cumhuriyet yönetiminde mecliste görev yapacak kişiler tamamıyla halk tarafından seçilmekte ve görevlendirilmektedir. Halk, gerektiği takdirde yönetim konusunda başarısız olduğunu düşündüğü kimseleri gelecek seçimlerde görevden alma hakkına da sahip olmaktadır.

Cumhuriyet Yönetimini Meşrutiyet Yönetiminden Ayıran En Önemli Özelliği Nedir Adlı Yazımızla İlgili Düşüncelerinizi Yorum Kısmından Yazabilirsiniz.