Cost İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cost İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cost İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cost, Türkçe’de “maliyet” anlamına gelir. Bu kelime, bir ürünün üretiminde harcanan kaynakların değerinin ölçülmesi veya bir hizmetin fiyatının belirlenmesi gibi durumlarda kullanılır.

1. The cost of living in New York City is very high. (New York’ta yaşam maliyeti çok yüksek.)
2. We need to cut costs if we want to stay in business. (İşimizde kalmak istiyorsak maliyetleri azaltmamız gerekiyor.)
3. The cost of tuition at this university is reasonable. (Bu üniversitenin öğrenim ücreti makul.)
4. The cost of the project was much higher than we had anticipated. (Projenin maliyeti beklediğimizden çok daha yüksekti.)
5. I can’t afford the cost of a new car right now. (Şu anda yeni bir arabanın maliyetine karşı koyamıyorum.)
6. The company is looking for ways to reduce the cost of production. (Şirket, üretim maliyetini düşürmenin yollarını arıyor.)
7. The cost of healthcare in the United States is a major concern for many people. (Amerika Birleşik Devletleri’nde sağlık hizmetleri maliyeti, birçok insan için önemli bir endişe kaynağıdır.)
8. We need to take into account the cost of materials when calculating the final price. (Son fiyatı hesaplarken malzeme maliyetini hesaba katmamız gerekiyor.)
9. The cost of shipping will be added to the total price. (Nakliye maliyeti toplam fiyata eklenecektir.)
10. The cost of repairing the car was more than we expected. (Arabayı tamir etme maliyeti, beklediğimizden daha fazlaydı.)
11. We need to consider the cost of labor when budgeting for the project. (Proje için bütçe hazırlarken işçilik maliyetini de dikkate almalıyız.)
12. The cost of the concert tickets was too high for me to afford. (Konser biletlerinin maliyeti benim için çok yüksekti.)
13. The company decided to outsource the work to reduce costs. (Şirket, maliyetleri düşürmek için işleri dış kaynaklara verme kararı aldı.)
14. The cost of energy is a major expense for many households. (Enerji maliyeti birçok hane için önemli bir harcama kalemidir.)
15. We can’t proceed with the project until we have a better idea of the cost. (Maliyet hakkında daha iyi bir fikrimiz olana kadar projeye devam edemeyiz.)
16. The cost of the meal was very reasonable given the quality of the food. (Yemek maliyeti, yemek kalitesi göz önüne alındığında çok makuldu.)
17. The company is willing to pay a premium for

high-quality materials, even if it increases the cost. (Şirket, kaliteli malzemeler için prim ödemeye hazır, maliyet artsa bile.)
18. The cost of healthcare varies greatly between countries. (Sağlık hizmetleri maliyeti ülkeler arasında büyük farklılıklar gösterir.)

19. We need to find ways to reduce the cost of production without sacrificing quality. (Kaliteden ödün vermeden üretim maliyetini düşürmenin yollarını bulmamız gerekiyor.)
20. The cost of the new software is very high, but it will save us time and money in the long run. (Yeni yazılımın maliyeti çok yüksek, ancak uzun vadede bize zaman ve para kazandıracak.)