Corduroy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Corduroy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Corduroy Nedir?

Corduroy, dokuma kumaşlardan biridir. Yün, pamuk, polyester veya naylon gibi malzemelerden yapılmış ve yatay olarak belirgin kabarık çizgilere sahiptir.

Örnek Cümleler:

1. I bought a nice corduroy jacket for the winter. (İlkbahar için güzel bir kadife ceket aldım.)

2. Corduroy pants are very comfortable. (Kadife pantolonlar çok rahattır.)

3. She wore a corduroy skirt to the party. (Partiye kadife etek giydi.)

4. His father used to wear corduroy trousers all the time. (Babası her zaman kadife pantolon giyerdi.)

5. The sofa in the living room is covered in corduroy fabric. (Salondaki koltuk kadife kumaşla kaplıdır.)

6. She loves the feel of corduroy against her skin. (Cildine karşı kadifenin hissini seviyor.)

7. The corduroy jacket kept me warm in the cold weather. (Soğuk havalarda kadife ceket beni sıcak tuttu.)

8. The bookshelf was filled with corduroy-covered books. (Kitaplık kadife kaplı kitaplarla doluydu.)

9. The little boy wore corduroy overalls to play outside. (Küçük çocuk dışarıda oynamak için kadife tulum giydi.)

10. The curtains in the bedroom were made of corduroy fabric. (Yatak odasındaki perdeler kadife kumaştan yapılmıştı.)

11. She brushed her hand over the corduroy fabric to feel its texture. (Dokusunu hissetmek için kadife kumaşın üzerinden elini gezdirdi.)

12. The corduroy shirt was his favorite for casual Fridays at the office. (Kadife gömlek, ofiste rahat cumaları için favorisiydi.)

13. The antique sofa had corduroy cushions. (Antika koltukta kadife minderler vardı.)

14. The skirt was made of a soft corduroy material. (Etek yumuşak bir kadife malzemeden yapılmıştı.)

15. The coat had a corduroy collar.

16. He wore a corduroy cap to keep his head warm. (Kafasını sıcak tutmak için kadife bir şapka taktı.)

17. The school uniforms were made of corduroy fabric. (Okul üniformaları kadife kumaştan yapılmıştı.)

18. The throw pillows on the couch were covered in corduroy. (Kanepedeki minderler kadife ile kaplıydı.)

19. The curtains in the theater were made of red corduroy. (Tiyatrodaki perdeler kırmızı kadifeden yapılmıştı.)

20. The corduroy upholstery on the chair was starting to wear out. (Sandalyenin kadife döşemesi aşınmaya başlıyordu.)