Cordiality İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cordiality İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cordiality

Cordiality Türkçe anlamı: Samimiyet, sıcakkanlılık, nezaket ve dostluk gösterme halidir.

Örnek cümleler:

  1. She greeted me with great cordiality when I arrived at her house. (Eviine geldiğimde beni büyük bir samimiyetle karşıladı.)
  2. His cordiality towards his colleagues helped him to build strong relationships at work. (İş arkadaşlarına gösterdiği sıcakkanlılık ona güçlü ilişkiler kurmasında yardımcı oldu.)
  3. The guests were impressed by the cordiality of the hotel staff. (Konuklar, otel çalışanlarının nezaketinden etkilendiler.)
  4. The president welcomed the foreign delegates with cordiality and respect. (Başkan, yabancı delegeleri samimiyet ve saygıyla karşıladı.)
  5. The cordiality between the two families helped to resolve the conflict peacefully. (İki aile arasındaki sıcakkanlılık, çatışmayı barışçıl bir şekilde çözmeye yardımcı oldu.)
  6. His cordiality and generosity made him very popular among his friends. (Onun sıcakkanlılığı ve cömertliği, arkadaşları arasında çok popüler hale getirdi.)
  7. The restaurant staff treated us with cordiality and professionalism. (Restoran çalışanları, bize samimiyet ve profesyonellikle davrandılar.)
  8. The cordiality between the two countries improved after the signing of the peace agreement. (Barış anlaşmasının imzalanmasından sonra, iki ülke arasındaki sıcakkanlılık arttı.)
  9. She expressed her cordiality by sending a handwritten note to thank him for the gift. (Hediyeleri için teşekkür etmek için el yazısıyla not göndererek samimiyetini ifade etti.)
  10. His cordiality and sense of humor made the audience feel comfortable and engaged during the speech. (Sıcakkanlılığı ve mizah anlayışı, konuşma sırasında izleyicilerin rahat ve ilgili hissetmelerini sağladı.)
  11. The cordiality of the locals made us feel welcome in the small town. (Yerlilerin sıcakkanlılığı, küçük kasabada hoş geldiniz hissetmemizi sağladı.)
  12. The teacher’s cordiality and patience helped the students to overcome their shyness and participate in class. (Öğretmenin samimiyeti ve sabrı, öğrencilerin utangaçlıklarını yenmelerine ve sınıfta aktif olmalarına yardımcı oldu.)
  13. The cordiality between the two nations was evident during the cultural exchange program. (Kültürel değişim programı sırasında, iki ulus arasındaki sıcakkanlılık açıkça görüldü.)
  14. The cordiality of the host family made my study abroad experience unforgettable. (Ev sahibi ailenin sıcakkanlığı, yurt dışında eğitim deneyimimi unutul

maz kıldı.)
15. The cordiality of the customer service representative helped me to resolve my issue quickly. (Müşteri hizmetleri temsilcisinin sıcakkanlılığı, sorunumu hızlıca çözmeme yardımcı oldu.)

  1. The cordiality between the two political leaders was essential in achieving a diplomatic solution. (İki politik lider arasındaki sıcakkanlılık, diplomatik bir çözüme ulaşmada önemliydi.)
  2. The cordiality of the volunteers at the charity event was heartwarming. (Hayırseverlik etkinliğindeki gönüllülerin sıcakkanlılığı yürekleri ısıttı.)
  3. The cordiality of the elderly couple who owned the bed and breakfast made us feel like we were part of their family. (Yatak ve kahvaltı işletmesinin sahibi olan yaşlı çiftin sıcakkanlılığı, bizim ailelerinin bir parçasıymışız gibi hissetmemizi sağladı.)
  4. The cordiality of the receptionist at the doctor’s office helped to ease my anxiety before the appointment. (Doktor randevusundan önce, resepsiyonistin sıcakkanlılığı endişemi hafifletmeme yardımcı oldu.)
  5. The cordiality between the neighbors made the community a friendly and welcoming place to live. (Komşular arasındaki sıcakkanlılık, topluluğu dostça ve hoşgörülü bir yer haline getirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.