Cord İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cord İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cord Nedir?


Cord, İngilizce bir kelime olup, Türkçe karşılığı “kablo, ip, halat” gibi anlamlara gelir. Bu kelime genellikle elektrik ve elektronik cihazlarda, müzik aletlerinde, denizcilikte, dağcılıkta ve diğer çeşitli alanlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. I need to buy a new cord for my phone charger. (Telefon şarjım için yeni bir kablo almam gerekiyor.)
2. The guitar player adjusted the cord before starting to play. (Gitarist çalmaya başlamadan önce kabloyu ayarladı.)
3. The cord of the parachute broke, but luckily they had a backup. (Paraşütün kablosu koptu ama neyse ki yedekleri vardı.)
4. Please tie the cord tightly to the tree. (Lütfen kabloyu sıkıca ağaca bağlayın.)
5. The power cord of the TV is too short, so we need to use an extension cord. (TV’nin güç kablosu çok kısa, bu yüzden uzatma kablosu kullanmamız gerekiyor.)
6. The rope bridge was made of thick cords of rope. (Halat köprüsü kalın halatların bir araya getirilmesiyle yapıldı.)
7. She used a cord to tie the package shut. (Paketin ağzını kapamak için bir ip kullandı.)
8. The mountain climber tied himself to the cord for safety. (Dağcı kendisini güvenlik için kabloya bağladı.)
9. The phone cord got tangled up and it took me ages to sort it out. (Telefon kablosu karıştı ve onu düzenlemek bana saatlerimi aldı.)
10. The extension cord was not long enough to reach the outlet. (Uzatma kablosu prizlere ulaşmak için yeterince uzun değildi.)
11. The ship’s anchor was attached to a thick cord. (Geminin çapası kalın bir halata bağlıydı.)
12. The electrician repaired the frayed cord. (Elektrikçi aşınmış kabloyu tamir etti.)
13. The bungee jumper was securely fastened to the cord. (Bungee jumper kabloya güvenli bir şekilde bağlandı.)
14. I need to replace the cord on my headphones. (Kulaklığımdaki kabloyu değiştirmem gerekiyor.)
15. The climbers used a cord to rappel down the cliff. (Dağcılar uçuruma iniş yapmak için bir ip kullandılar.)
16. The cords on the blinds were tangled and difficult to fix. (Panjurlardaki ipler karıştı ve düzeltmek zordu.)
17. The power cord was unplugged, so the computer wouldn’t turn on. (Güç kablosu çıkarıldığı için bilgisayar açılmadı.)
18. The boat was tied to the dock with a thick cord. (Tekne kalın bir halatla iskelede bağlıydı.)
19.

  1. The audio equipment was connected to the mixer with multiple cords. (Ses ekipmanı, karıştırıcıya birden fazla kablo ile bağlandı.)
  2. The electrical cord was frayed and posed a safety hazard. (Elektrik kablosu aşınmış ve güvenlik riski oluşturuyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.