Convulsion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Convulsion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Convulsion (Nöbet):

Convulsion is a sudden, violent, and involuntary contraction of muscles, often accompanied by loss of consciousness.

  1. My sister had a convulsion last night and had to be taken to the hospital. (Kız kardeşim dün gece bir nöbet geçirdi ve hastaneye götürülmek zorunda kaldı.)
  2. Epileptic patients often experience convulsions. (Epileptik hastalar genellikle nöbetler geçirirler.)
  3. The child was shaking uncontrollably during the convulsion. (Çocuk, nöbet sırasında kontrolsüz bir şekilde sarsılıyordu.)
  4. A convulsion can be a symptom of many different medical conditions. (Nöbet, birçok farklı tıbbi durumun belirtisi olabilir.)
  5. The doctor gave him medication to prevent future convulsions. (Doktor, gelecekteki nöbetleri önlemek için ona ilaç verdi.)
  6. She suffered a convulsion while driving and caused a car accident. (Araba kullanırken bir nöbet geçirdi ve bir kaza meydana getirdi.)
  7. The convulsion lasted for several minutes before he regained consciousness. (Nöbet, bilincini yeniden kazanmadan önce birkaç dakika sürdü.)
  8. The child’s convulsions were caused by a high fever. (Çocuğun nöbetleri yüksek ateşten kaynaklanıyordu.)
  9. She felt a convulsion coming on and quickly lay down on the ground. (Bir nöbetin yaklaştığını hissetti ve hızla yerde yattı.)
  10. The patient’s convulsions were so severe that they had to be sedated. (Hastanın nöbetleri o kadar şiddetliydi ki sedye edilmeleri gerekiyordu.)
  11. The convulsions were a side effect of the medication she was taking. (Nöbetler, aldığı ilacın yan etkisiydi.)
  12. The dog was having a convulsion and we rushed him to the vet. (Köpek bir nöbet geçiriyordu ve onu veterinere götürdük.)
  13. His convulsions were triggered by flashing lights. (Nöbetleri, flaş ışıkları tarafından tetiklendi.)
  14. The convulsions can be prevented with proper treatment. (Nöbetler, uygun tedavi ile önlenebilir.)
  15. He fell to the ground during the convulsion and injured himself. (Nöbet sırasında yere düştü ve kendisine zarar verdi.)
  16. The baby’s convulsions were caused by a lack of oxygen during childbirth. (Bebeklerin nöbetleri, doğum sırasında oksijen eksikliğinden kaynaklanıyordu.)
  17. She had a history of convulsions and had to take medication every day. (Nöbet öyküsü vardı ve her gün ilaç almak zorundaydı.)
  18. The patient’s convulsions were a result of a brain injury. (Hastanın nöbetleri, bir beyin yaralanmasının sonucuydu.)
  19. Convulsions are more common in children than

adults. (Nöbetler, yetişkinlerde olduğundan daha yaygın olarak çocuklarda görülür.)
20. The convulsion caused him to bite his tongue and he needed stitches. (Nöbet, dilini ısırmasına neden oldu ve dikişe ihtiyacı oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.