Conviviality İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conviviality İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conviviality

Conviviality, Türkçe anlamıyla “arkadaş canlısı olma”, “iyi vakit geçirme”, “eğlenceli ortam yaratma” gibi anlamlara gelir. İşte conviviality kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler:

Örnek Cümleler:

1. We had a convivial dinner party last night. – Dün akşam keyifli bir yemek partisi yaptık.
2. The convivial atmosphere in the pub was infectious. – Pub’daki arkadaş canlısı ortam bulaşıcıydı.
3. I always enjoy working with him, he has a convivial personality. – Onunla çalışmayı her zaman severim, arkadaş canlısı bir kişiliği var.
4. The conviviality of the wedding reception made it a memorable event. – Düğün resepsiyonundaki arkadaş canlısı ortam, olayı unutulmaz kıldı.
5. They had a convivial chat over a cup of coffee. – Bir fincan kahve eşliğinde arkadaşça sohbet ettiler.
6. The conviviality between the actors was evident on stage. – Oyuncular arasındaki arkadaş canlılığı sahnede açıkça görülüyordu.
7. The convivial ambiance of the party put everyone at ease. – Partinin arkadaş canlısı atmosferi herkesi rahatlattı.
8. The convivial nature of the gathering helped break the ice. – Toplantının arkadaş canlısı doğası, buzların kırılmasına yardımcı oldu.
9. The conviviality of the family dinner was heartwarming. – Aile yemeğinin arkadaş canlısı ortamı yürek ısıtıcıydı.
10. The conviviality of the office party made everyone forget about work. – Ofis partisinin arkadaş canlısı ortamı, herkesin işi unutmasına neden oldu.
11. She has a talent for creating a convivial atmosphere wherever she goes. – Nereye giderse gitsin arkadaş canlısı bir ortam yaratma yeteneği var.
12. The conviviality of the festival drew in crowds from all over the city. – Festivalin arkadaş canlısı ortamı, şehrin dört bir yanından insanları çekti.
13. He had a convivial nature and was liked by everyone. – Arkadaş canlısı bir doğası vardı ve herkes tarafından seviliyordu.
14. The conviviality of the game night was infectious. – Oyun gecesinin arkadaş canlısı ortamı bulaşıcıydı.
15. The conviviality of the group made the long journey enjoyable. – Grubun arkadaş canlısı ortamı, uzun yolculuğu keyifli hale getirdi.
16. The conviviality of the meeting helped to break down barriers. – Toplantının arkadaş canlısı ortamı, engellerin kırılmasına yardımcı oldu.
17. The conv

17. The conviviality of the neighborhood picnic brought the community together. – Mahalle pikniğinin arkadaş canlısı ortamı, topluluğu bir araya getirdi.
18. The conviviality of the concert made it a night to remember. – Konserin arkadaş canlısı ortamı, unutulmaz bir gece yaptı.
19. She had a knack for creating conviviality out of any situation. – Herhangi bir durumdan arkadaş canlısı bir ortam yaratma yeteneği vardı.
20. The conviviality of the sports game made it a fun event for everyone. – Spor oyununun arkadaş canlısı ortamı, herkes için eğlenceli bir etkinlik yaptı.

Overall, conviviality is a wonderful thing to have in any setting as it helps to create a friendly and enjoyable atmosphere for everyone involved.