Conversationalist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conversationalist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conversationalist

Conversationalist, iyi bir diyalog kurabilen kişidir. İnsanlarla rahatça sohbet edebilir, iletişim kurabilir ve konuşmaları canlandırabilir.

1. She is a great conversationalist, she can talk about anything. (O, harika bir sohbet arkadaşıdır, her şey hakkında konuşabilir.)
2. As a conversationalist, he is very engaging. (Bir sohbet arkadaşı olarak, çok çekici.)
3. She has a natural talent for being a conversationalist. (Doğal bir sohbet yeteneği vardır.)
4. Being a good conversationalist can be useful in many situations. (İyi bir sohbet arkadaşı olmak, birçok durumda faydalı olabilir.)
5. The guests were all impressed by her skills as a conversationalist. (Konuklar, sohbet becerilerinden etkilendiler.)
6. He always tries to improve his skills as a conversationalist. (Her zaman sohbet becerilerini geliştirmeye çalışır.)
7. As a conversationalist, he knows how to keep a conversation going. (Bir sohbet arkadaşı olarak, bir konuşmayı sürdürmenin yolunu bilir.)
8. She is such a great conversationalist, everyone enjoys talking to her. (O kadar harika bir sohbet arkadaşı ki, herkes onunla konuşmaktan keyif alır.)
9. Being a good conversationalist requires good listening skills. (İyi bir sohbet arkadaşı olmak, iyi dinleme becerileri gerektirir.)
10. He is not a great conversationalist, he always talks about himself. (O, harika bir sohbet arkadaşı değil, her zaman kendinden bahseder.)
11. Her natural charisma makes her a great conversationalist. (Doğal karizması, onu harika bir sohbet arkadaşı yapar.)
12. As a conversationalist, she knows how to ask interesting questions. (Bir sohbet arkadaşı olarak, ilginç sorular sormayı bilir.)
13. Good eye contact is important for being a good conversationalist. (İyi bir sohbet arkadaşı olmak için iyi göz teması önemlidir.)
14. She has a way of making everyone feel comfortable around her, which makes her a great conversationalist. (Herkesin kendisiyle rahat hissetmesini sağlayan bir yol vardır, bu da onu harika bir sohbet arkadaşı yapar.)
15. As a conversationalist, he knows how to tell a good story. (Bir sohbet arkadaşı olarak, iyi bir hikaye anlatmayı bilir.)
16. She is not a great conversationalist, she often interrupts people. (O, harika bir sohbet arkadaşı değil, genellikle insanları keser.)
17. Being a good conversationalist is not just about talking, it’s also about listening. (İyi bir sohbet arkadaşı olmak sadece konuşmakla ilgili değildir, aynı zamanda dinlemekle ilgilidir.)
18. She is known for her ability to connect

with people on a personal level, which makes her a great conversationalist. (Kişisel düzeyde insanlarla bağlantı kurma yeteneğiyle tanınır, bu da onu harika bir sohbet arkadaşı yapar.)
19. As a conversationalist, he knows how to express his thoughts clearly and concisely. (Bir sohbet arkadaşı olarak, düşüncelerini net ve öz olarak ifade etmeyi bilir.)

20. She has a talent for finding common ground with people, which makes her a skilled conversationalist. (İnsanlarla ortak noktalar bulma yeteneği vardır, bu da onu yetenekli bir sohbet arkadaşı yapar.)