Cogitate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Cogitate (verb): düşünmek, kafa yormak, düşünce etmek
- I need to cogitate about this problem before making a decision. (Bu sorun hakkında karar vermeden önce düşünmek zorundayım.)
- He spent hours cogitating over his next move in the chess game. (Satranç oyunundaki bir sonraki hamlesi üzerine saatlerce düşünerek kafa yordu.)
- The scientists cogitated on the best way to conduct the experiment. (Bilim insanları deneyi yapmanın en iyi yolunu düşündüler.)
- She sat quietly, cogitating on her past mistakes. (O, sessizce oturdu ve geçmiş hatalarını düşündü.)
- The CEO cogitated on how to improve the company’s profits. (CEO, şirketin karını nasıl artıracağına dair düşündü.)
- The students cogitated on the meaning of the poem. (Öğrenciler, şiirin anlamını düşündüler.)
- I need some time to cogitate on your proposal before giving you an answer. (Sana cevap vermeden önce teklifini düşünmek için biraz zaman ihtiyacım var.)
- The philosopher cogitated on the nature of existence. (Filozof varoluşun doğası üzerine düşündü.)
- She sat by the lake, cogitating on the beauty of nature. (O, gölün yanında oturdu ve doğanın güzelliği hakkında düşündü.)
- The team cogitated on the best strategy to win the game. (Takım, oyunu kazanmanın en iyi stratejisini düşündü.)
- The detective cogitated on the clues to solve the mystery. (Detektif, gizemi çözmek için ipuçlarını düşündü.)
- The artist cogitated on the best way to express her emotions in her painting. (Sanatçı, resminde duygularını en iyi nasıl ifade edeceğini düşündü.)
- The engineer cogitated on the design of the new bridge. (Mühendis, yeni köprünün tasarımı üzerine düşündü.)
- The writer cogitated on the plot of her next novel. (Yazar, bir sonraki romanının konusu üzerine düşündü.)
- The committee cogitated on the best way to allocate funds for the project. (Komite, projeye fon tahsis etmenin en iyi yolunu düşündü.)
- The doctor cogitated on the best treatment for her patient. (Doktor, hastası için en iyi tedaviyi düşündü.)
- The teacher cogitated on the best way to explain the lesson to her students. (Öğretmen, dersi öğrencilerine en iyi nasıl açıklayacağını düşündü.)
- The architect cogitated on the design of the new building. (Mimar, yeni binanın tasarımı üzerine düşündü.)
- The politician cogitated on how to win the upcoming election. (Politikacı, yaklaşan seçimleri kazanmanın en iyi yolunu düşündü.)
- The entrepreneur cogitated on the
best way to launch her new product into the market. (Girişimci, yeni ürününü piyasaya sürmenin en iyi yolunu düşündü.)
Hemen Yorum Yaz