Aşağıda çivi çiviyi söker atasözü ile ilgili hikaye kısaca olarak ele alacağız.
Ben bir öğrenciyim. Neyim ve kimim diye sonradan sorarım. Hayatım böylece ilerlerler. Hep sonradan yaşamak pişmanlıklar çoğaltır. Pişman olan insan kaybedecek bir şeyi olmayan insandır. Ben bir öğrenciyim ve beni çivi sandılar. Çaktılar çiviyi, istedikleri yerlere ve özgürlüğüm gitti. Gitti giden ve hey gidi bile diyemedim.
Yazmak bile bana çaresizliği hissettiriyor. Fikirlerimi hırpalayan bir nezaret var. Bunu aşamıyorum. Beni çivi yaptılar. Şimdilerde ise muhalif bir çivi oldum. Sanırım paslandım ve beni sökmeye çalışıyorlar. Bunu kim yapacak? Başka bir çivi! Bunları neden yazıyorum sanırım artık yoruldum.
İnsanların birbirini ezmesinden, birbiri ardından kuyular kazmasından ve saygısızlık ve ahlaksızlıktan… Bu ve’ler uzar gider de hayat bitmez. Bu hayat değil mi çivi çiviyi söker diye önümüze başka çiviler çıkaran…
Evden çıktım ve yazdıklarımı unutmaya kararlıydım. Kendimi çivi gibi hissediyordum ama bu çivilik sağlamlık değildi. Her şey üzerime üzerime ezici ve vurucu bir güç gibi geliyordu. Sahilde yürümeye devam ederken, her zaman alışveriş yaptığım büfede bazı olaylar gözüme çarptı.
Sanırım biri hırsızlık yapmıştı. Büfeci hemen onu orada paralamak istemiş. Araya vatandaşlar girmiş ve olay büyümeden polis gelmiş. Polis hırsızı tekme tokat arabaya koyuyordu. Büfeciyle konuştum, utanmaz herif bu yaşta harama el uzatıyor dedi. Bunları dövmeli, yerin dibine sokmalı dedi. Aşırı mı bilmiyorum ama bana çivi meselesini hatırlattı. Çiviyi çiviyi söker.
Çivi Çiviyi Söker Atasözü ile İlgili Hikaye Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.
Keşke daha kısa yazsaydın :)