Catch İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Catch İle İlgili Cümleler
Catch, “yakalamak” anlamına gelir.
- I tried to catch the ball but I missed it. (Topu yakalamaya çalıştım ama kaçırdım.)
- The police officer caught the thief. (Polis memuru hırsızı yakaladı.)
- Can you catch the cat before it runs away? (Kedi kaçmadan önce yakalayabilir misin?)
- I need to catch the train at 8 o’clock. (Saat 8’de trene yetişmem lazım.)
- She caught a cold from her coworker. (İş arkadaşından soğuk algınlığına yakalandı.)
- He always tries to catch my attention. (Her zaman dikkatimi çekmeye çalışır.)
- The fisherman caught a big fish. (Balıkçı büyük bir balık yakaladı.)
- The teacher caught the students cheating on the test. (Öğretmen öğrencileri sınavda kopya çekerken yakaladı.)
- I caught a glimpse of the sunset before it disappeared. (Güneş batmadan önce bir an için manzarayı gördüm.)
- She tried to catch her breath after running up the stairs. (Merdivenleri koşarak çıkınca nefesini toplamaya çalıştı.)
- The firefighter caught the baby who was thrown from the burning building. (İtfaiyeci yangın çıkan binadan atılan bebeği yakaladı.)
- He caught the bouquet at the wedding. (Düğünde buketi yakaladı.)
- I hope I can catch a break soon. (Yakında bir mola yakalayabileceğimi umuyorum.)
- She caught her boyfriend cheating on her. (Erkek arkadaşının kendisini aldattığını yakaladı.)
- He managed to catch the last train home. (Son treni eve yetişmeyi başardı.)
- The spider caught a fly in its web. (Örümcek ağında bir sinek yakaladı.)
- She caught the bouquet of flowers that the bride threw. (Gelinin attığı çiçek buketini yakaladı.)
- The company wants to catch up with its competitors in the market. (Şirket pazarında rakipleriyle rekabet edebilmek için kendini güncellemek istiyor.)
- He was able to catch the rhythm of the song and started dancing. (Şarkının ritmini yakalayarak dans etmeye başladı.)
- She needs to catch up on her work because she’s been absent for a week. (Bir hafta boyunca yoktuğu için işlerini halletmesi gerekiyor.)
- He tried to catch the attention of the waiter, but he was busy. (Garsonun dikkatini çekmeye çalıştı, ama meşguldü.)
- The athlete caught the ball with ease. (Sporcu topu kolayca yakaladı.)
- I’m trying to catch up on my reading during my vacation. (Tatilimde okumalarımı tamamlamaya çalışıyorum.)
- The little boy caught a butterfly in his hands. (Küçük çocuk elleriyle bir kelebek yakaladı.)
- The company tried to catch the trend of eco-friendly products. (Şirket çevre dostu ürün trendini yakalamaya çalıştı.)
- The audience was caught off guard by the sudden ending of the movie. (Izleyiciler, filmin aniden bitmesinden dolayı hazırlıksız yakalandılar.)
- She tried to catch the attention of the professor to ask a question. (Bir soru sormak için profesörün dikkatini çekmeye çalıştı.)
- The fisherman caught a fish that was bigger than his boat. (Balıkçı teknesinden daha büyük bir balık yakaladı.)
- She caught her friend’s mistake before it was too late. (Arkadaşının hatasını zamanında fark etti.)
- He was able to catch the ball one-handed. (Topu tek eliyle yakalayabildi.)
Türkçe Karşılıkları
- Yakalamak
- Hırsızı yakalamak
- Kedi yakalamak
- Trene yetişmek
- Soğuk algınlığına yakalanmak
- Dikkat çekmeye çalışmak
- Balık yakalamak
- Kopya çeken öğrencileri yakalamak
- Bir anlık bakış yakalamak
- Nefesini toplamak
- Yangından atılan bebeği yakalamak
- Buketi yakalamak
- Molayı yakalamak
- Aldatmayı yakalamak
- Son treni yakalamak
- Örümcek tarafından yakalanmak
- Çiçek buketini yakalamak
- Rakipleriyle rekabet etmek için güncellemek
- Şarkının ritmini yakalamak
- İşleri yetiştirmek için özlemek
- Garsonun dikkatini çekmek
- Topu kolayca yakalamak
- Okumalarını tamamlamak için özlemek
- Çevre dostu ürün trendini yakalamak
- Aniden biten filmi karşılamak
- Soru sormak için profesörün dikkatini çekmek
- Teknesinden daha büyük bir balık yakalamak
- Arkadaşının hatasını fark etmek
- Topu tek eliyle yakalamak
Hemen Yorum Yaz