Catalyst İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Catalyst İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Catalyst Nedir?

Catalyst, kimyasal reaksiyonlara hız kazandıran veya başlatan madde anlamına gelir. Ayrıca, bir şeyin gelişmesine veya değişmesine öncülük eden bir faktör de olabilir. İşletme dünyasında, Catalyst, bir organizasyonun gelişmesine veya değişmesine öncülük eden bir kişi veya faktörü ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. The enzyme acts as a catalyst to speed up the reaction. (Enzim, reaksiyonu hızlandırmak için bir katalizör görevi görür.)
  2. His innovative ideas were the catalyst for the company’s success. (Yenilikçi fikirleri, şirketin başarısı için bir katalizör oldu.)
  3. The government hopes that the tax cut will act as a catalyst for economic growth. (Hükümet, vergi kesintisinin ekonomik büyüme için bir katalizör görevi göreceğini umuyor.)
  4. The new software was a catalyst for increased productivity. (Yeni yazılım, artan verimlilik için bir katalizör oldu.)
  5. The coach’s motivational speeches were a catalyst for the team’s success. (Antrenörün motivasyonel konuşmaları, takımın başarısı için bir katalizör oldu.)
  6. The merger was a catalyst for change in the industry. (Birleşme, sektörde değişim için bir katalizör oldu.)
  7. The discovery of a new energy source could be a catalyst for a green energy revolution. (Yeni bir enerji kaynağının keşfi, yeşil enerji devrimi için bir katalizör olabilir.)
  8. The protests were a catalyst for social change. (Protestolar, toplumsal değişim için bir katalizör oldu.)
  9. The introduction of new technology was a catalyst for the company’s growth. (Yeni teknolojinin tanıtımı, şirketin büyümesi için bir katalizör oldu.)
  10. A strong leader can be a catalyst for change in an organization. (Güçlü bir lider, bir organizasyonda değişim için bir katalizör olabilir.)
  11. The stock market crash was a catalyst for the Great Depression. (Borsa çöküşü, Büyük Buhran için bir katalizör oldu.)
  12. The new policy was a catalyst for increased employee engagement. (Yeni politika, artan çalışan bağlılığı için bir katalizör oldu.)
  13. The invention of the printing press was a catalyst for the spread of knowledge. (Matbaanın icadı, bilginin yayılması için bir katalizör oldu.)
  14. The development of the internet was a catalyst for the information age. (İnternetin gelişimi, bilgi çağı için bir katalizör oldu.)
  15. The arrival of a new CEO was a catalyst for organizational restructuring. (Yeni bir CEO’nun gelişi, organizasyonel yapılanma için bir katalizör oldu.)
  16. The introduction of new legislation was a catalyst for environmental protection. (Yeni yasama çalışmalarının tanıt

ması: The new legislation was a catalyst for increased environmental awareness and action.
17. The opening of a new store in the area was a catalyst for economic development. (Bölgede yeni bir mağazanın açılması, ekonomik kalkınma için bir katalizör oldu.)

  1. The failure of a major competitor was a catalyst for the company’s expansion. (Büyük bir rakibin başarısızlığı, şirketin genişlemesi için bir katalizör oldu.)
  2. The success of a new product was a catalyst for increased sales. (Yeni bir ürünün başarısı, artan satışlar için bir katalizör oldu.)
  3. The election of a new government was a catalyst for political change. (Yeni bir hükümetin seçimi, siyasi değişim için bir katalizör oldu.)

(Türkçe Çevirileri de bold olarak yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.