Carriage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Carriage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Carriage Nedir?

Carriage kelimesi, genellikle atlar veya öküzler tarafından çekilen bir araba ya da arabaya verilen isimdir. Ayrıca, bir trene veya gemiye binmek için kullanılan taşıt da “carriage” olarak adlandırılabilir.

Örnek Cümleler:

  1. I took a carriage ride through Central Park. (Central Park’ta bir arabayla gezintiye çıktım.)
  2. The carriage was pulled by two beautiful horses. (Araba, iki güzel at tarafından çekildi.)
  3. The wedding party arrived in a horse-drawn carriage. (Düğün partisi bir at arabası ile geldi.)
  4. The carriage swayed back and forth as it made its way up the steep hill. (Araba, dik yokuşu tırmanırken öne arkaya sallandı.)
  5. The carriage driver tipped his hat to us as we passed by. (Araba sürücüsü bize şapkasını çıkararak selam verdi.)
  6. They loaded the luggage onto the carriage before setting off on their journey. (Yolculuğa çıkmadan önce, bavulları arabaya yüklediler.)
  7. She arrived at the ball in a grand carriage with her father. (Babasıyla birlikte büyük bir arabayla baloya geldi.)
  8. The carriage was fitted with plush seats and ornate decorations. (Araba, peluş koltuklar ve süslü süslemelerle donatılmıştı.)
  9. The carriage ride provided a scenic tour of the countryside. (Araba gezisi, kırsal bölgenin manzaralı bir turunu sağladı.)
  10. The princess waved to the crowd from her carriage as she passed by. (Prenses, geçerken kalabalığa arabasından el salladı.)
  11. They traveled to the castle in a horse-drawn carriage. (At arabası ile kaleye seyahat ettiler.)
  12. The carriage was pulled by four strong draft horses. (Araba, dört güçlü draft atı tarafından çekildi.)
  13. The carriage rattled and shook as it made its way down the dirt road. (Araba, toprak yoldan aşağıya doğru ilerlerken çıtırdadı ve sallandı.)
  14. The carriage was equipped with a canopy to shield the passengers from the sun. (Araba, yolcuları güneşten korumak için bir kano ile donatılmıştı.)
  15. The couple shared a romantic carriage ride through the city. (Çift, şehirde romantik bir araba gezisi paylaştı.)
  16. The carriage driver navigated the narrow streets with ease. (Araba sürücüsü dar sokaklarda kolayca manevra yapabildi.)
  17. The carriage was filled with the sound of the horses’ hooves on the cobblestone road. (Araba, atların kötü yolda ayak sesleriyle doluydu.)
  18. They rented a carriage to tour the historic district. (Tarihi bölgeyi gezmek için bir araba kiraladılar.)
  19. The carriage was decorated with flowers for the parade. (

Araba, geçit töreni için çiçeklerle süslenmişti.)
20. The carriage ride was a highlight of our vacation. (Araba gezisi, tatilimizin en önemli anlarından biriydi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.