Caress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Caress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Caress İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: okşamak, şefkatle dokunmak

  1. She gently caressed the baby’s cheek. (O, bebeğin yanaklarını nazikçe okşadı.)
  2. He caressed his wife’s hair as they watched the sunset. (Güneşin batışını izlerken, karısının saçlarını okşadı.)
  3. The soft breeze caressed my face. (Hafif esen rüzgar yüzümü okşadı.)
  4. She caressed the silky fabric of the dress. (O, elbisenin ipek gibi dokusunu okşadı.)
  5. He caressed the strings of his guitar. (O, gitarın tellerini okşadı.)
  6. The water caressed the shore. (Suyun dalgaları sahili okşadı.)
  7. She caressed her cat’s fur. (O, kedisinin tüylerini okşadı.)
  8. The sun caressed their skin as they lay on the beach. (Plajda uzanırken güneş tenlerini okşadı.)
  9. He caressed her hand as they walked through the park. (Parkta yürürken elini şefkatle okşadı.)
  10. The breeze caressed the leaves of the trees. (Esinti ağaçların yapraklarını okşadı.)
  11. She caressed the pages of her favorite book. (O, favori kitabının sayfalarını okşadı.)
  12. The soft brush caressed the canvas. (Yumuşak fırça tuvali okşadı.)
  13. The silk scarf caressed her neck. (İpek eşarp boynunu okşadı.)
  14. He caressed the smooth surface of the stone. (Düz yüzeyi okşadı.)
  15. The moonlight caressed the waves of the sea. (Ay ışığı deniz dalgalarını okşadı.)
  16. She caressed her husband’s face as they embraced. (Kucaklaştıklarında, kocasının yüzünü okşadı.)
  17. The wind caressed the tall grass in the field. (Rüzgar tarladaki yüksek otları okşadı.)
  18. She caressed the petals of the flowers in the garden. (Bahçedeki çiçeklerin yapraklarını okşadı.)
  19. The soft blanket caressed her skin as she snuggled in bed. (Yatağında kıvrılırken, yumuşak battaniye tenini okşadı.)
  20. He caressed the steering wheel of his car as he drove down the highway. (O, otoyolda arabasının direksiyonunu okşadı.)

Caress İle İlgili Cümleler (Devam)

  1. The warm sun caressed her face as she lay by the pool. (Havuzun yanında uzanırken, sıcak güneş yüzünü okşadı.)
  2. She caressed the surface of the lake with her fingertips. (Parmak uçlarıyla gölün yüzeyini okşadı.)
  3. The cat caressed the owner’s legs. (Kedi sahibinin bacaklarını okşadı.)
  4. He caressed the edge of the knife with his thumb. (Parmağıyla bıçağın kenarını okşadı.)
  5. The feather caressed the baby’s cheek. (Tüy bebek yanaklarını okşadı.)
  6. She caressed her lover’s back as they cuddled on the couch. (Kanepede sarılıp kucaklaştıklarında, sevgilisinin sırtını okşadı.)
  7. The velvet curtains caressed the floor. (Kadife perdeler yerle temas ederken yüzeye dokunuyorlar gibi bir hissi verdi.)
  8. He caressed his beard thoughtfully. (Düşünceli bir şekilde sakalını okşadı.)
  9. The cool breeze caressed her face on a hot summer day. (Sıcak bir yaz gününde serin esen rüzgar yüzünü okşadı.)
  10. She caressed the statue’s smooth surface. (Heykelin düz yüzeylerini okşadı.)

Türkçe Anlamlarının Özetlenmesi: Caress kelimesi, şefkatli bir dokunuş veya okşama eylemini ifade eder. Bu kelime, insanlar arasında sevgi ve şefkat göstermek için kullanılabilirken, nesnelerin dokunma hissini de yansıtabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.