Cardigan İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cardigan İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cardigan Nedir?

Cardigan, uzun veya kısa kollu, düğmeli ve genellikle yün veya örme kumaştan yapılan bir ceket türüdür.

Örnek Cümleler:

  1. I love wearing my cozy blue cardigan on cold winter days. (Soğuk kış günlerinde rahat mavi hırkamı giymeyi seviyorum.)
  2. She wore a gray cardigan with her black pants. (Siyah pantolonuyla gri bir hırka giydi.)
  3. He always wears his green cardigan to work. (İşe her zaman yeşil hırkasını giyer.)
  4. The cardigan she wore was made of soft wool. (Giymiş olduğu hırka yumuşak yünden yapılmıştı.)
  5. My grandmother knitted me a beautiful cardigan for my birthday. (Büyükannem doğum günüm için bana güzel bir hırka ördü.)
  6. He took off his cardigan and hung it on the coat rack. (Hırkasını çıkardı ve askılığa astı.)
  7. I need to buy a new cardigan for the fall season. (Sonbahar sezonu için yeni bir hırka almam gerekiyor.)
  8. She found a vintage cardigan at the thrift store. (İkinci el mağazasında antika bir hırka buldu.)
  9. He looked handsome in his navy blue cardigan. (Lacivert hırkasıyla yakışıklı görünüyordu.)
  10. She wrapped her cardigan tightly around her as the wind picked up. (Rüzgarın hızlandığı sırada hırkasını sıkıca sarıldı.)
  11. The cardigan had a small stain on the sleeve. (Hırkanın kolu ufak bir lekeydi.)
  12. He put on a cardigan over his pajamas to keep warm. (Üşümeyi önlemek için pijamalarının üzerine bir hırka giydi.)
  13. She bought a chunky cardigan to wear with leggings. (Lejyonerlerle giymek için iri örgü bir hırka aldı.)
  14. The cardigan was too small for him, so he gave it to his sister. (Hırka ona küçüktü, bu yüzden kız kardeşine verdi.)
  15. She found a matching cardigan to go with her dress. (Elbisesiyle gidecek uyumlu bir hırka buldu.)
  16. He forgot his cardigan at the restaurant and had to go back for it. (Restoranda hırkasını unuttu ve geri gitmek zorunda kaldı.)
  17. The cardigan had a hood attached to the back. (Hırkanın arkasına bir kapüşon bağlıydı.)
  18. She folded her cardigan neatly and put it in her suitcase. (Hırkasını düzgünce katlayıp valizine koydu.)
  19. He unbuttoned his cardigan as he walked into the warm room. (Sıcak odaya girerken hırkasının düğmelerini çözdü.)
  20. She wore a cardigan with elbow patches, giving it a vintage look. (Diriği

Türkçe Karşılıklı Örnek Cümleler:

  1. Soğuk kış günlerinde rahat mavi hırkamı giymeyi seviyorum. (I love wearing my cozy blue cardigan on cold winter days.)
  2. Siyah pantolonuyla gri bir hırka giydi. (She wore a gray cardigan with her black pants.)
  3. İşe her zaman yeşil hırkasını giyer. (He always wears his green cardigan to work.)
  4. Giymiş olduğu hırka yumuşak yünden yapılmıştı. (The cardigan she wore was made of soft wool.)
  5. Büyükannem doğum günüm için bana güzel bir hırka ördü. (My grandmother knitted me a beautiful cardigan for my birthday.)
  6. Hırkasını çıkardı ve askılığa astı. (He took off his cardigan and hung it on the coat rack.)
  7. Sonbahar sezonu için yeni bir hırka almam gerekiyor. (I need to buy a new cardigan for the fall season.)
  8. İkinci el mağazasında antika bir hırka buldu. (She found a vintage cardigan at the thrift store.)
  9. Lacivert hırkasıyla yakışıklı görünüyordu. (He looked handsome in his navy blue cardigan.)
  10. Rüzgarın hızlandığı sırada hırkasını sıkıca sarıldı. (She wrapped her cardigan tightly around her as the wind picked up.)
  11. Hırkanın kolu ufak bir lekeydi. (The cardigan had a small stain on the sleeve.)
  12. Üşümeyi önlemek için pijamalarının üzerine bir hırka giydi. (He put on a cardigan over his pajamas to keep warm.)
  13. Lejyonerlerle giymek için iri örgü bir hırka aldı. (She bought a chunky cardigan to wear with leggings.)
  14. Hırka ona küçüktü, bu yüzden kız kardeşine verdi. (The cardigan was too small for him, so he gave it to his sister.)
  15. Elbisesiyle gidecek uyumlu bir hırka buldu. (She found a matching cardigan to go with her dress.)
  16. Restoranda hırkasını unuttu ve geri gitmek zorunda kaldı. (He forgot his cardigan at the restaurant and had to go back for it.)
  17. Hırkanın arkasına bir kapüşon bağlıydı. (The cardigan had a hood attached to the back.)
  18. Hırkasını düzgünce katlayıp valizine koydu. (She folded her cardigan neatly and put it in her suitcase.)
  19. Sıcak odaya girerken hırkasının düğmelerini çözdü. (He unbuttoned his cardigan as he walked into the warm room.)
  20. Diriği derileriyle giyerek, antika bir görünüm kazandırdığı hırkasını giydi. (She wore a cardigan with elbow patches, giving it a vintage look.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.