Capture İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Capture İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Capture İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Capture, Türkçe’de “yakalamak, ele geçirmek” anlamına gelir. Aşağıda, “capture” kelimesinin kullanımına örnek teşkil edecek 20 cümle ve Türkçe karşılıkları verilmiştir:

  1. The hunter managed to capture the wild boar. (Avcı, yaban domuzunu yakalamayı başardı.)
  2. The police finally captured the notorious thief. (Polis sonunda ünlü hırsızı yakaladı.)
  3. The photograph perfectly captures the essence of the moment. (Fotoğraf, anın özünü mükemmel şekilde yakalıyor.)
  4. The spy was captured while trying to steal secret documents. (Casus, gizli belgeleri çalmaya çalışırken yakalandı.)
  5. The fisherman was excited to capture a big fish. (Balıkçı, büyük bir balık yakalamaktan heyecanlandı.)
  6. The soccer team was able to capture the championship title. (Futbol takımı, şampiyonluk unvanını kazanmayı başardı.)
  7. The video game allows players to capture and train monsters. (Video oyunu, oyuncuların canavarları yakalamasına ve eğitmesine izin veriyor.)
  8. The artist’s painting captures the beauty of the landscape. (Sanatçının resmi, manzaranın güzelliğini yakalıyor.)
  9. The soldier was ordered to capture the enemy base. (Asker, düşman üssünü ele geçirmek için emir aldı.)
  10. The spider captured the fly in its web. (Örümcek, ağında sineği yakaladı.)
  11. The company’s new product has captured the attention of consumers. (Şirketin yeni ürünü, tüketicilerin ilgisini çekti.)
  12. The documentary captures the reality of life in a war zone. (Belgesel, savaş bölgesindeki hayatın gerçekliğini yakalıyor.)
  13. The archaeologist was thrilled to capture evidence of ancient civilization. (Arkeolog, antik medeniyete dair kanıtları yakalamaktan heyecanlandı.)
  14. The band’s latest album captures their unique sound. (Grubun son albümü, benzersiz seslerini yakalıyor.)
  15. The movie’s plot failed to capture the audience’s attention. (Filmin konusu, seyircilerin ilgisini çekmeyi başaramadı.)
  16. The new camera is able to capture high-quality images. (Yeni kamera, yüksek kaliteli görüntüler yakalayabiliyor.)
  17. The scientists were able to capture the first-ever image of a black hole. (Bilim adamları, ilk kez bir karadelik görüntüsünü yakalamayı başardılar.)
  18. The police set up a trap to capture the bank robbers. (Polis, banka soyguncularını yakalamak için bir tuzak kurdu.)
  19. The novel captures the reader’s imagination with its vivid descriptions. (Roman, canlı betim

ileriyle okuyucunun hayal gücünü yakalayarak onu etkiliyor.)
20. The photographer tried to capture the beauty of the sunset in his pictures. (Fotoğrafçı, güneş batışının güzelliğini fotoğraflarına yansıtmaya çalıştı.)

Yukarıdaki örnek cümlelerde, “capture” kelimesi çeşitli anlamlarda kullanılmıştır. Avcılık, polis operasyonları, sanat, doğa, bilim ve hatta kurgusal dünyalar dahil olmak üzere birçok alanda kullanılan çok yönlü bir kelime olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.