Captive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Captive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Captive Nedir?

Captive, Türkçe’de “tutsak” veya “esir” anlamına gelir. Bir kişi veya hayvanın özgürlüğünün kısıtlandığı ve hareket özgürlüğünün sınırlandığı durumlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The captive bird looked miserable in its small cage. (Tutsak kuş küçük kafesinde mutsuz görünüyordu.)
  2. The prisoners were kept captive in a tiny cell for months. (Mahkumlar, aylarca küçük bir hücrede tutsak tutuldu.)
  3. The captive dolphin was rescued from a fishing net. (Esir tutulan yunus, bir balık ağından kurtarıldı.)
  4. The kidnapped journalist was held captive for over a year. (Kaçırılan gazeteci, bir yıldan fazla süre tutsak tutuldu.)
  5. The zoo visitors watched the captive animals with mixed emotions. (Hayvanat bahçesi ziyaretçileri, tutsak hayvanları karışık duygularla izledi.)
  6. The pirate ship held the crew of the captured vessel captive. (Korsan gemisi, ele geçirilen geminin mürettebatını tutsak tuttu.)
  7. The circus trainer was accused of keeping the animals captive in cruel conditions. (Sirk eğitmeni, hayvanları zalim koşullarda tutsak tutmakla suçlandı.)
  8. The captive soldier was tortured for information. (Esir tutulan asker, bilgi için işkence edildi.)
  9. The rebels captured and held the dictator captive in an undisclosed location. (Rebeller, diktatörü ele geçirip bilinmeyen bir yerde tutsak tuttu.)
  10. The captive audience was captivated by the magician’s tricks. (Tutsak izleyiciler, sihirbazın numaralarından etkilendi.)
  11. The captive lion paced back and forth in its enclosure. (Esir tutulan aslan, barınağında ileri geri yürüdü.)
  12. The prisoners of war were kept captive in inhumane conditions. (Savaş esirleri insanlık dışı koşullarda tutsak tutuldu.)
  13. The captive orangutan was being transferred to a sanctuary for rehabilitation. (Tutsak orangutan, rehabilite edilmek üzere bir barınağa transfer ediliyordu.)
  14. The kidnapper held the child captive in an abandoned warehouse. (Kaçıran kişi, çocuğu terk edilmiş bir depoda tutsak tuttu.)
  15. The captive sea turtle was being treated for injuries before being released back into the ocean. (Tutsak deniz kaplumbağası, okyanusa geri salınmadan önce yaralanmaları için tedavi ediliyordu.)
  16. The hostages were kept captive in a room with no windows. (Rehineler, pencereleri olmayan bir odada tutsak tutuldu.)
  17. The captive chimp had learned how to use sign language to communicate with its handlers. (Esir tutulan şempanze, bakıcılarıyla iletişim kurmak için işaret dil

öğrendi.)
18. The treasure hunters were captured and held captive by a rival group. (Define avcıları, rakip bir grup tarafından ele geçirildi ve tutsak tutuldu.)

  1. The captive elephant was trained to perform tricks for the circus. (Tutsak tutulan fil, sirke gösterileri için numara yapmak için eğitildi.)
  2. The princess was held captive in a tower by an evil sorcerer. (Prenses, kötü bir büyücü tarafından kuleden tutsak tutuldu.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. Tutsak
  2. Tutsak
  3. Esir tutulan
  4. Tutsak
  5. Tutsak
  6. Tutsak
  7. Tutsak tutulan
  8. Esir tutulan
  9. Tutsak
  10. Tutsak
  11. Esir tutulan
  12. Tutsak
  13. Tutsak
  14. Tutsak tutulan
  15. Tutsak
  16. Tutsak
  17. Esir tutulan
  18. Tutsak tutulan
  19. Tutsak tutulan
  20. Tutsak tutulan

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.