Capability İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Capability İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Capability

Türkçe Anlamı: Yetenek, kabiliyet, yeterlilik

  1. He has a great capability for leadership. (Liderlik konusunda büyük bir yeteneği var.)
  2. She showed her capability to handle difficult situations. (Zor durumları yönetme kabiliyetini gösterdi.)
  3. The athlete’s capability to run long distances is impressive. (Sporcu uzun mesafeleri koşma kabiliyetiyle etkileyici.)
  4. The engineer’s capability to solve complex problems is remarkable. (Mühendisin karmaşık problemleri çözme kabiliyeti dikkat çekici.)
  5. The company is looking for employees who have the capability to adapt to changes. (Şirket, değişime uyum sağlama kabiliyetine sahip çalışanlar arıyor.)
  6. Her artistic capabilities are widely recognized in the art world. (Sanat dünyasında sanatsal kabiliyetleri geniş çapta tanınıyor.)
  7. The soldier demonstrated his capability in combat. (Asker savaşta yeteneklerini gösterdi.)
  8. She has the capability to speak four languages fluently. (Dört dilde akıcı şekilde konuşma yeteneğine sahip.)
  9. The team’s capability to work together is what makes them successful. (Takımın birlikte çalışabilme kabiliyeti onları başarılı kılan şeydir.)
  10. The company is investing in training programs to improve the capability of its employees. (Şirket, çalışanlarının yeteneklerini geliştirmek için eğitim programlarına yatırım yapıyor.)
  11. His capability to play the piano is exceptional. (Piyano çalma yeteneği olağanüstü.)
  12. The company is known for its capability to deliver high-quality products on time. (Şirket, zamanında yüksek kaliteli ürünler teslim etme kabiliyetiyle tanınıyor.)
  13. The athlete’s capability to jump high is impressive. (Sporcu yüksek atlamada yeteneğiyle etkileyici.)
  14. The teacher’s capability to explain complex concepts in simple terms is remarkable. (Öğretmenin karmaşık kavramları basit terimlerle açıklama kabiliyeti dikkat çekici.)
  15. The company is hiring employees based on their technical capabilities. (Şirket, teknik yeteneklerine göre çalışanlarını işe alıyor.)
  16. Her capability to empathize with others is what makes her a great therapist. (Başkalarıyla empati kurma kabiliyeti, onu harika bir terapist yapar.)
  17. The team’s capability to innovate is what sets them apart from their competitors. (Takımın yenilik yapabilme kabiliyeti, onları rakiplerinden farklı kılar.)
  18. The company is committed to developing the capability of its employees through ongoing training and development programs. (Şirket, sürekli eğitim ve geliştirme programlarıyla çalışanlarının yeteneklerini geliştirmeye kararlıdır.)
  19. The artist’s capability to capture the essence of his subjects is truly remarkable. (Sanatçının konularının özünü
  1. The artist’s capability to capture the essence of his subjects is truly remarkable. (Sanatçının konularının özünü yakalama kabiliyeti gerçekten dikkat çekicidir.)
  2. The success of the project was largely due to the team’s capability to work under pressure. (Projenin başarısı, büyük ölçüde takımın baskı altında çalışabilme kabiliyetine bağlıydı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.