Cannoneer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cannoneer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cannoneer Nedir?

Cannoneer, genellikle topçu takımlarında görev yapan kişidir. Bu kişiler, topların kullanımı, bakımı ve taşınması konusunda uzmanlaşmışlardır.

Örnek cümleler:

1. The cannoneer fired the cannon with great accuracy. (Cannoneer topu çok doğru bir şekilde ateşledi.)
2. The cannoneer was responsible for loading the cannon. (Cannoneer topu doldurma işleminden sorumluydu.)
3. The cannoneer checked the cannon’s aim before firing. (Cannoneer ateş etmeden önce topun hedefini kontrol etti.)
4. The cannoneer was wounded in battle. (Cannoneer savaşta yaralandı.)
5. The cannoneer was promoted for his bravery. (Cannoneer cesareti nedeniyle terfi etti.)
6. The cannoneer was trained to quickly reload the cannon. (Cannoneer topu hızlı bir şekilde tekrar yüklemek için eğitildi.)
7. The cannoneer was part of a team that operated the cannon. (Cannoneer topu çalıştıran bir takımın parçasıydı.)
8. The cannoneer was given the task of firing the first shot. (Cannoneer ilk atışı yapma görevi verildi.)
9. The cannoneer adjusted the cannon’s elevation for a better shot. (Cannoneer daha iyi bir atış için topun yüksekliğini ayarladı.)
10. The cannoneer was skilled at quickly disassembling and assembling the cannon. (Cannoneer topu hızlı bir şekilde söküp takma konusunda becerikliydi.)
11. The cannoneer aimed the cannon at the enemy’s position. (Cannoneer topu düşmanın pozisyonuna doğru hedefledi.)
12. The cannoneer used a rammer to load the cannon with ammunition. (Cannoneer topu mühimmatla yüklemek için bir sıkıştırıcı kullandı.)
13. The cannoneer was responsible for keeping the cannon clean and well-maintained. (Cannoneer topun temiz ve iyi bakımlı olmasından sorumluydu.)
14. The cannoneer was ordered to retreat with the rest of the unit. (Cannoneer birliğin geri çekilmesi emredildi.)
15. The cannoneer worked closely with the gunner to fire the cannon. (Cannoneer topu ateşlemek için namluyu yakından takip etti.)
16. The cannoneer signaled for the cannon to be fired. (Cannoneer topun ateşlenmesi için işaret verdi.)
17. The cannoneer wore protective gear to avoid injury from the cannon’s recoil. (Cannoneer topun geri tepmesinden kaynaklanan yaralanmalardan kaçınmak için koruyucu ekipman giydi.)
18. The cannoneer quickly reloaded the cannon for a second shot. (Cannoneer ikinci bir atış için topu hızlı bir şekilde yeniden yükledi.)
19. The

cannoneer had to work in adverse weather conditions. (Cannoneer zorlu hava koşullarında çalışmak zorunda kaldı.)
20. The cannoneer was honored for his service to his country. (Cannoneer ülkesine hizmeti için onurlandırıldı.)

Türkçe karşılıklar:

1. Cannoneer, topçu, topçuluk
2. Cannoneer, topu doldurma işleminden sorumluydu.
3. Cannoneer, ateş etmeden önce topun hedefini kontrol etti.
4. Cannoneer, savaşta yaralandı.
5. Cannoneer, cesareti nedeniyle terfi etti.
6. Cannoneer, topu hızlı bir şekilde tekrar yüklemek için eğitildi.
7. Cannoneer, topu çalıştıran bir takımın parçasıydı.
8. Cannoneer, ilk atışı yapma görevi verildi.
9. Cannoneer, daha iyi bir atış için topun yüksekliğini ayarladı.
10. Cannoneer, topu hızlı bir şekilde söküp takma konusunda becerikliydi.
11. Cannoneer, topu düşmanın pozisyonuna doğru hedefledi.
12. Cannoneer, topu mühimmatla yüklemek için bir sıkıştırıcı kullandı.
13. Cannoneer, topun temiz ve iyi bakımlı olmasından sorumluydu.
14. Cannoneer, birliğin geri çekilmesi emredildi.
15. Cannoneer, topu ateşlemek için namluyu yakından takip etti.
16. Cannoneer, topun ateşlenmesi için işaret verdi.
17. Cannoneer, topun geri tepmesinden kaynaklanan yaralanmalardan kaçınmak için koruyucu ekipman giydi.
18. Cannoneer, ikinci bir atış için topu hızlı bir şekilde yeniden yükledi.
19. Cannoneer, zorlu hava koşullarında çalışmak zorunda kaldı.
20. Cannoneer, ülkesine hizmeti için onurlandırıldı.