Cancel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cancel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Cancel” kelimesinin Türkçe anlamı:

İptal etmek, geçersiz kılmak veya bir etkinliği durdurmak anlamına gelen bir fiildir.

Örnek cümleler:

1. I need to cancel my flight reservation. (Uçuş rezervasyonumu iptal etmem gerekiyor.)
2. They decided to cancel the concert due to bad weather. (Kötü hava koşulları nedeniyle konseri iptal etmeye karar verdiler.)
3. Can we cancel the meeting for today and reschedule for tomorrow? (Bugünkü toplantıyı iptal edip yarın için yeniden planlayabilir miyiz?)
4. I accidentally ordered the wrong item online, so I had to cancel the order. (Yanlışlıkla yanlış ürünü çevrimiçi sipariş ettim, bu yüzden siparişi iptal etmek zorunda kaldım.)
5. The company had to cancel the project due to budget constraints. (Şirket bütçe kısıtlamaları nedeniyle projeyi iptal etmek zorunda kaldı.)
6. Please cancel my subscription to the magazine. (Lütfen dergi aboneliğimi iptal edin.)
7. The restaurant had to cancel our reservation because of a plumbing problem. (Tesisat sorunu nedeniyle restoran rezervasyonumuzu iptal etmek zorunda kaldı.)
8. I’m sorry, but I have to cancel our plans for tonight. (Üzgünüm, ama bu geceki planlarımızı iptal etmek zorundayım.)
9. The event was canceled at the last minute due to technical difficulties. (Teknik sorunlar nedeniyle etkinlik son dakikada iptal edildi.)
10. The hotel allowed me to cancel my reservation without any penalty. (Otel, ceza ödemeden rezervasyonumu iptal etmeme izin verdi.)
11. The concert was canceled, and I was really disappointed. (Konser iptal edildi ve gerçekten hayal kırıklığına uğradım.)
12. The flight was canceled due to a strike by airline employees. (Hava yolu çalışanlarının grevi nedeniyle uçuş iptal edildi.)
13. I’m sorry, but we have to cancel our plans to go to the beach. (Üzgünüm, ama sahile gitme planlarımızı iptal etmek zorundayız.)
14. The show had to be canceled because the main actor was sick. (Başrol oyuncusu hastalandığı için gösteri iptal edilmek zorunda kaldı.)
15. The package was damaged in transit, so I had to cancel the order. (Paket nakliye sırasında hasar gördüğü için siparişi iptal etmek zorunda kaldım.)
16. The school decided to cancel the field trip due to safety concerns. (Okul, güvenlik endişeleri nedeniyle geziyi iptal etmeye karar verdi.)
17. The event had to be canceled because not enough people signed up. (Yeterli sayıda kişi kaydolmadığı için etkinlik iptal edildi.)

18. The soccer game was canceled because of heavy rain. (Aşırı yağmur nedeniyle futbol maçı iptal edildi.)
19. I tried to cancel my gym membership, but they said I had to wait until the end of the month. (Spor salonu üyeliğimi iptal etmeye çalıştım, ancak ay sonunu beklemem gerektiğini söylediler.)
20. The meeting was canceled at the last minute because the presenter got sick. (Sunumcu hastalandığı için toplantı son dakikada iptal edildi.)