Camera İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Camera (Kamera)
Kamera, görüntüleri kaydetmek veya anlık olarak görüntülemek için kullanılan bir cihazdır. İşte kamera ile ilgili 20 örnek cümle:
- I always carry my camera with me to capture special moments. (Özel anları yakalamak için her zaman kameramı yanımda taşırım.)
- The security camera recorded the thief breaking into the store. (Güvenlik kamerası hırsızın mağazaya girdiğini kaydetti.)
- She is a professional photographer who uses a high-end camera for her shoots. (O, çekimleri için yüksek kaliteli bir kamera kullanan bir profesyonel fotoğrafçıdır.)
- I need to charge my camera battery before going on vacation. (Tatile çıkmadan önce kamera pilimi şarj etmem gerekiyor.)
- The camera angle in this movie scene is just perfect. (Bu film sahnesinde kamera açısı tamamen mükemmel.)
- Can you show me how to adjust the focus on this camera? (Bu kamerada odaklamayı nasıl ayarlayacağımı gösterebilir misin?)
- The camera flash was too bright and made everyone squint. (Kamera flaşı çok parlaktı ve herkesi gözlerini kısarak bakmak zorunda bıraktı.)
- My sister loves to take selfies with her new camera. (Kız kardeşim yeni kamerasıyla özçekimler yapmaktan hoşlanıyor.)
- The wildlife photographer used a telephoto lens on his camera to capture the distant animals. (Vahşi yaşam fotoğrafçısı, uzak hayvanları yakalamak için kamerasında bir telefoto lens kullandı.)
- I accidentally dropped my camera and now the lens is cracked. (Kameramı yanlışlıkla düşürdüm ve şimdi lensi çatladı.)
- She spent hours reviewing the camera footage to find evidence of the crime. (O, suçun kanıtını bulmak için kamera görüntülerini saatlerce inceledi.)
- The camera shake ruined the photo I took of the fireworks. (Kamera sarsıntısı, havai fişeklerin fotoğrafını çekmemi engelledi.)
- The journalist used a hidden camera to expose the corruption scandal. (Gazeteci, yolsuzluk skandalını ortaya çıkarmak için gizli bir kamera kullandı.)
- My grandfather still prefers to use his old film camera instead of a digital one. (Dedem hala dijital yerine eski film kamerasını kullanmayı tercih ediyor.)
- We had to pose for a family photo in front of the camera. (Kamera önünde aile fotoğrafı çektirmek zorunda kaldık.)
- The camera lens filter helped to reduce glare in the bright sunlight. (Kamera lens filtresi, güneş ışığında parlama azaltmaya yardımcı oldu.)
- He used his camera to document the changes in the city over the years. (Yıllar boyunca şehirdeki değişiklikleri belgelem
mek için kamerasını kullandı.)
18. The wedding photographer captured beautiful moments with his professional camera. (Düğün fotoğrafçısı, profesyonel kamerasıyla güzel anları yakaladı.)
- We had to smile and say cheese for the camera during the photoshoot. (Çekim sırasında kameraya gülümsemeli ve peynir demeliyiz.)
- The security guard monitored the premises using the CCTV cameras. (Güvenlik görevlisi, CCTV kameraları kullanarak araziyi izledi.)
Bu örnek cümleler, kamera kelimesinin kullanımına ve anlamına ilişkin farklı örnekleri göstermektedir.
Hemen Yorum Yaz