Caller İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Caller İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Caller kelimesi, “arama yapan kişi” anlamına gelir. İngilizce cümlelerde sıklıkla kullanılan bir kelimedir.
- The caller on the other end of the line didn’t leave a message. (Diğer taraftaki arayan mesaj bırakmadı.)
- The caller identified themselves as a representative from the bank. (Aranan kişi kendisini bankanın temsilcisi olarak tanıttı.)
- The caller was very polite and courteous. (Aranan kişi çok nazik ve saygılıydı.)
- The caller asked to speak with the manager. (Aranan kişi müdürle görüşmek istedi.)
- The caller’s voice sounded familiar to me. (Aranan kişinin sesi bana tanıdık geldi.)
- The caller left a message on my voicemail. (Aranan kişi sesli mesaj bıraktı.)
- The caller asked if I was interested in their product. (Aranan kişi ürünlerine ilgimi çekip çekmediğimi sordu.)
- The caller said they were conducting a survey. (Aranan kişi bir anket yaptıklarını söyledi.)
- The caller was looking for someone with a similar name to mine. (Aranan kişi benimle benzer isme sahip birini arıyordu.)
- The caller spoke with a thick accent that was hard to understand. (Aranan kişi anlaşılması zor kalın bir aksanla konuştu.)
- The caller asked for my email address so they could send me more information. (Aranan kişi bana daha fazla bilgi göndermek için e-posta adresimi sordu.)
- The caller apologized for calling so late at night. (Aranan kişi gece geç saatte aradığı için özür diledi.)
- The caller was persistent in trying to sell me something. (Aranan kişi bir şey satmaya çalışırken ısrarcıydı.)
- The caller asked if I had time to talk. (Aranan kişi konuşacak zamanım olup olmadığını sordu.)
- The caller said they had important news to share with me. (Aranan kişi benimle paylaşacak önemli bir haberleri olduğunu söyledi.)
- The caller hung up before I could ask any questions. (Aranan kişi soru sormadan önce telefonu kapattı.)
- The caller asked for my opinion on a certain topic. (Aranan kişi belli bir konuda fikrimi sordu.)
- The caller said they were from a charity organization. (Aranan kişi bir hayır kurumundan olduklarını söyledi.)
- The caller was persistent in trying to reach me. (Aranan kişi benimle ulaşmaya çalışırken ısrarcıydı.)
- The caller requested that I call them back as soon as possible. (Aranan kişi mümkün olan en kısa sürede kendisini geri aramamı istedi.)
- The caller left a voicemail asking for a return call. (Aranan kişi sesli mesaj bırakarak geri aramamı istedi.)
- The caller was angry and upset about something. (Aranan kişi bir şeyden dolayı öfkeli ve üzgündü.)
- The caller was trying to reach a different department. (Aranan kişi farklı bir departmana ulaşmaya çalışıyordu.)
- The caller’s phone number was displayed on my caller ID. (Aranan kişinin telefon numarası benim çağrı kimlik bilgimde göründü.)
- The caller introduced themselves as a long lost friend. (Aranan kişi kendisini kayıp bir arkadaş olarak tanıttı.)
- The caller’s message was garbled and hard to understand. (Aranan kişinin mesajı karışıktı ve anlaması zordu.)
- The caller asked for my permission to record the conversation. (Aranan kişi konuşmayı kaydetmek için iznimin olup olmadığını sordu.)
- The caller was asking for a donation to their cause. (Aranan kişi kendi amaçlarına bağış yapmamı istiyordu.)
- The caller was trying to sell me a new product. (Aranan kişi bana yeni bir ürün satmaya çalışıyordu.)
- The caller said they were following up on a previous conversation. (Aranan kişi önceki bir konuşmaya devam etmek için aradıklarını söyledi.)
Hemen Yorum Yaz