Be Prone To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Prone To
Prone to kelimesi, bir şeyin veya birinin meydana gelme olasılığının yüksek olduğunu ifade eder.
Örnek Cümleler:
- She is prone to getting migraines. (O, migren olma eğilimindedir.)
- He is prone to procrastination. (O, işleri sürekli ertelemeye eğilimlidir.)
- Children are prone to catching colds. (Çocuklar, soğuk algınlığına yakalanmaya eğilimlidirler.)
- He is prone to exaggerating his accomplishments. (O, başarılarını abartmaya eğilimlidir.)
- She is prone to anxiety. (O, anksiyeteye eğilimlidir.)
- He is prone to anger outbursts. (O, öfke patlamalarına eğilimlidir.)
- The area is prone to flooding. (Bölge, su baskınına eğilimlidir.)
- She is prone to overthinking. (O, aşırı düşünmeye eğilimlidir.)
- He is prone to being forgetful. (O, unutkanlığa eğilimlidir.)
- The plant is prone to wilting in direct sunlight. (Bitki, doğrudan güneş ışığına maruz kalmakta solmaya eğilimlidir.)
- She is prone to falling asleep during lectures. (O, derslerde uyuklamaya eğilimlidir.)
- He is prone to making impulsive decisions. (O, düşüncesiz kararlar almaya eğilimlidir.)
- The car is prone to breaking down on long trips. (Araba, uzun yolculuklarda arıza yapmaya eğilimlidir.)
- She is prone to emotional outbursts. (O, duygusal patlamalara eğilimlidir.)
- He is prone to taking unnecessary risks. (O, gereksiz riskler almaya eğilimlidir.)
- The old building is prone to structural damage. (Eski bina, yapısal hasara eğilimlidir.)
- She is prone to getting lost in unfamiliar places. (O, yabancı yerlerde kaybolmaya eğilimlidir.)
- He is prone to being distracted easily. (O, kolayca dikkati dağılmaya eğilimlidir.)
- The software is prone to crashing when too many users are using it simultaneously. (Yazılım, aynı anda çok sayıda kullanıcı tarafından kullanıldığında çökmeye eğilimlidir.)
- She is prone to daydreaming. (O, hayal kurmaya eğilimlidir.)
- He is prone to overeating when he’s stressed. (O, stresli olduğunda aşırı yeme eğilimindedir.)
- The company is prone to making mistakes in their financial reports. (Şirket, finansal raporlarında hata yapmaya eğilimlidir.)
- She is prone to getting sunburned easily. (O, kolayca güneş yanığına yakalanma eğilimindedir.)
- He is prone to getting seasick on boats. (O, teknelerde deniz tutmasına eğilimlidir.)
- The city is prone to traffic jams during rush hour. (Şehir, yoğun saatlerde trafik sıkışıklığına eğilimlidir.)
- She is prone to getting emotional during sad movies. (O, üzücü filmlerde duygusal olma eğilimindedir.)
- He is prone to getting into arguments with his coworkers. (O, iş arkadaşlarıyla tartışmaya eğilimlidir.)
- The dog is prone to barking at strangers. (Köpek, yabancılara havlamaya eğilimlidir.)
- She is prone to getting injured while playing sports. (O, spor yaparken sakatlanmaya eğilimlidir.)
- He is prone to losing his temper when things don’t go his way. (O, işler istediği gibi gitmediğinde sinirlenmeye eğilimlidir.)
Hemen Yorum Yaz