Be Predicated On İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Be Predicated On İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Predicated On Nedir?

Predicated On, bir şeyin diğerine dayandığı veya ona dayandığı anlamına gelen bir ifadedir. Özellikle, bir düşüncenin, bir fikrin veya bir kararın, belirli bir varsayıma, gerçeğe veya duruma dayandığı durumlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The success of the project is predicated on the availability of funds. (Projenin başarısı, fonların mevcudiyetine dayalıdır.)
2. The outcome of the game was predicated on the team’s ability to score in the last few minutes. (Oyunun sonucu, takımın son birkaç dakikada gol atabilme yeteneğine dayandı.)
3. The company’s decision to expand was predicated on the growing demand for their products. (Şirketin genişleme kararı, ürünlerine olan artan talebe dayalıydı.)
4. The professor’s argument was predicated on the assumption that all humans are inherently good. (Profesörün argümanı, tüm insanların doğuştan iyi olduğu varsayımına dayanıyordu.)
5. The success of the movie was predicated on the popularity of the book it was based on. (Filmin başarısı, ona dayanılan kitabın popülerliğine bağlıydı.)
6. The plan to build a new school was predicated on the need for more educational facilities in the area. (Yeni bir okul inşa etme planı, bölgede daha fazla eğitim tesisi ihtiyacına dayanıyordu.)
7. The argument against the proposal was predicated on the potential negative effects it could have on the environment. (Teklifin aleyhindeki argüman, çevre üzerinde potansiyel olumsuz etkilere dayanıyordu.)
8. The theory of evolution is predicated on the idea that species change over time through natural selection. (Evrim teorisi, türlerin doğal seçilim yoluyla zaman içinde değiştikleri fikrine dayanmaktadır.)
9. The success of the restaurant is predicated on the quality of the food and service. (Restoranın başarısı, yemeklerin ve hizmetin kalitesine dayanmaktadır.)
10. The decision to invest in the stock market was predicated on the advice of a financial advisor. (Hisse senedi piyasasına yatırım yapma kararı, bir finansal danışmanın tavsiyesine dayanıyordu.)
11. The plan to reduce traffic congestion was predicated on the use of public transportation. (Trafik sıkışıklığını azaltma planı, toplu taşıma kullanımına dayanıyordu.)
12. The success of the business was predicated on the ability to adapt to changing market conditions. (İşletmenin başarısı, değişen piyasa koşullarına uyum sağlama yeteneğine dayanıyordu.)
13. The decision to hire a new employee was predicated on the

candidate’s qualifications and experience. (Yeni bir çalışanı işe alım kararı, adayın nitelikleri ve deneyimine dayanıyordu.)
14. The company’s marketing strategy was predicated on the target audience’s preferences and behaviors. (Şirketin pazarlama stratejisi, hedef kitlelerin tercih ve davranışlarına dayanıyordu.)

15. The success of the project was predicated on the team’s ability to work together effectively. (Projenin başarısı, takımın etkili bir şekilde birlikte çalışma becerisine dayanıyordu.)
16. The decision to cancel the event was predicated on the weather forecast predicting a severe storm. (Etkinliği iptal etme kararı, şiddetli bir fırtına öngörüsüne dayanıyordu.)
17. The company’s decision to reduce costs was predicated on the need to improve profitability. (Şirketin maliyetleri azaltma kararı, karlılığı artırma ihtiyacına dayanıyordu.)
18. The argument for renewable energy was predicated on the need to reduce dependence on fossil fuels. (Yenilenebilir enerji için yapılan argüman, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltma ihtiyacına dayanıyordu.)
19. The success of the business was predicated on the owner’s ability to make strategic decisions. (İşletmenin başarısı, sahibin stratejik karar alma becerisine dayanıyordu.)
20. The proposal to build a new highway was predicated on the anticipated increase in traffic volume. (Yeni bir otoyol inşa etme önerisi, beklenen trafik yoğunluğundaki artışa dayanıyordu.)