Be On The Lookout İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Be On The Lookout İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Be On The Lookout Nedir?

Be on the lookout İngilizce bir deyimdir ve Türkçe karşılığı “gözünü açık tutmak” anlamına gelir. Bu deyim genellikle bir tehlike veya tehdit durumunda olmak veya bir şeyi kaçırmamak için birinin dikkatli olması gerektiğinde kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Be on the lookout for any suspicious activity in the neighborhood. (Mahalledeki herhangi bir şüpheli aktiviteye karşı gözünü açık tut.)
2. You should be on the lookout for pickpockets when you’re in crowded areas. (Kalabalık alanlarda olduğunuzda çantacılara karşı dikkatli olmalısınız.)
3. I’m on the lookout for a new job opportunity. (Yeni bir iş fırsatı için gözüm açık.)
4. We need to be on the lookout for signs of a possible storm. (Olası bir fırtına belirtilerine karşı dikkatli olmamız gerekiyor.)
5. The police are on the lookout for the suspect who robbed the bank. (Bankayı soyduğu düşünülen şüpheliyi arıyorlar.)
6. Be on the lookout for the train coming from the opposite direction. (Karşı yönden gelen trenlere dikkat et.)
7. The hikers were on the lookout for wild animals during their hike. (Yürüyüşleri sırasında yabani hayvanlara karşı dikkatliydiler.)
8. The company is on the lookout for new employees to join their team. (Şirket ekibine katılmak için yeni çalışanlar arıyor.)
9. Be on the lookout for the email confirmation after you’ve made your reservation. (Rezervasyon yaptıktan sonra e-posta onayını dikkatle takip et.)
10. The lifeguard is always on the lookout for anyone in trouble in the water. (Cankurtaran her zaman suyun içinde sorun yaşayanlara karşı gözü açık.)
11. You should be on the lookout for traffic signs when driving in a new city. (Yeni bir şehirde araba kullanırken trafik işaretlerine dikkat etmelisin.)
12. The store is on the lookout for shoplifters. (Mağaza hırsızlarına karşı gözü açık.)
13. Be on the lookout for any changes in the weather forecast. (Hava tahminindeki herhangi bir değişikliğe dikkat et.)
14. The teacher is on the lookout for cheating during the exam. (Sınav sırasında kopya çekmeye karşı öğretmen gözü açık.)
15. The security guard is on the lookout

16. Be on the lookout for signs of dehydration when hiking in the desert. (Çölde yürüyüş yaparken susuz kalma belirtilerine karşı dikkatli ol.)
17. The airport is on the lookout for any suspicious packages. (Havalimanı şüpheli paketlere karşı dikkatli.)
18. The company is on the lookout for new trends in the market. (Şirket piyasada yeni trendlere karşı dikkatli.)
19. Be on the lookout for a new shipment of products arriving next week. (Gelecek hafta yeni ürün sevkiyatına dikkat et.)
20. The police officer told the public to be on the lookout for a missing person. (Polis memuru kayıp bir kişiyi aramak için halka gözlerini açık tutmalarını söyledi.)